İş dünyasında çalışanlar dengesine baktığımız zaman erkek çalışanların, kadın çalışanlara göre daha fazla olduğunu görüyoruz. Bunun en bariz sebeplerinden biri ağır işlerde kadınların çalışamıyor olması ve bu durumun “bayanlara uygun işler” kümesini daraltıyor olmasıdır. Bayanların yapabileceği işler/alternatifler kümesi erkeklere göre nispeten dar olsa da küçümsenecek kadar az değil. Özellikle teknolojinin gelişmesi ve iletişim araçlarının çağ atlaması ofis ortamlarındaki istihdam kapasitesini oldukça arttırmış durumda. Bu durum, kadın çalışanların iş dünyasında daha aktif olmalarını sağlayacak güçtedir. Bunu söylerken, sadece ofis ortamları değil, mobil, sahada veya mağazalarda bayan çalışanların aktif ve başarılı olduklarını görmek mümkün.
Tüm bu olanaklara ve hızla gelişen iş fırsatlarına rağmen neden halen daha erkek yöneticiler çoğunlukta?
Kariyer.Net’in kendi blog sayfasında yayınladığı istatistiklere göre erkek adaylar ile bayan adayların iş başvuru oranları eşit. Bu da gösteriyor ki günümüz kadınları artık kabuğunu kırmış ve iş hayatında en az erkekler kadar aktif olabilecekler.
Bayanların Kariyer Yapmasının Önündeki Engeller:
Aile Bağlılığı:
“Yuvayı dişi kuş kurar” sözünden yola çıkarak hepimizin bildiği ve inkar etmediği bir gerçeği vurgulamakta fayda var. Kadınlar, erkeklere göre ailesine daha bağlı ve asıl mutluluğu dış dünyada değil aile içinde arıyorlar. Dolayısıyla yaptığı iş, ailesini ihmal etmesine sebep olabilecekse hemen vazgeçebiliyorlar.
Çocuklarına ve eşine yeterince zaman ayıramayan, çocuklarıyla oyun oynama fırsatı bulamayan, yeni yemek tarifleri edinip mutfakta yeterince zaman geçiremeyen, eşiyle magazin programları izleyip deşarj olamayan veya alışveriş yapmak için dışarı çıkacak vakit bulamayan bir bayan için iş dünyası artık çekilmez hale gelmiş demektir. Hatta bu durumu destekler nitelikte olan başka bir araştırmanın sonuçlarına göre bayanlar daha çok hafta sonu izinli oldukları ve akşam erken paydos edebilecekleri işlerle ilgileniyorlar. İşte bu arayışın altındaki en büyük neden ailesine ve özel hayatına zaman ayırma isteğidir. Bu şartlar sağlanamadığında kadın problemleri (psikolojik) baş gösterir ve istifalar başlar.
Ailede bakıma muhtaç birinin olması da kadın kariyerini baltalayan sebeplerden biri. Sağlık problemleri yaşayan veya yaşlı, çocuk, engelli herhangi birinin sorumluğu direk olarak kadına yüklenmektedir. Aslında bu yüzyıllardır alışılagelmiş davranışların sonucudur. Çok çok eskilere gidecek olursak, erkek dışarda avlanır, çalışır ve eve aş getirirken kadın ev işlerini yapar, çocuklara bakar. Yani “erkek dış dünyada; kadın ise evinde hayat mücadelesi vermelidir” şeklinde bir davranış/alışkanlık durumu söz konusu. Toplumun büyük bir kısmı da bu düşüncededir. Dolayısıyla kadınlar koşullanmış ve birileri kendilerinden rica etmese dahi bu tip sorumlulukları otomatik olarak üstlenmektedirler.
Kadınların, büyük bir hevesle, kusursuz makyaj, topuklu ayakkabı ve son moda kıyafetleriyle gittikleri iş görüşmelerinde bunalıma girmelerini sağlayan mülakat sorularını biliyor musunuz?
“Evli misiniz? cocuğunuz var mı?” gibi soruları duyunca baş ağrısı çekmeye başlayan kadınların endişeleri; aile sahibi olmalarından kaynaklı olumsuz değerlendirilebileceğini düşünüyor olmalarından olabilir mi? Peki ama neden?
Zorunlu yurtdışı seyahatleri, gece toplantıları, uzun mesailer evli bir bayan için ne kadar uygun? Kimileri için problem teşkil etmese de Türkiye’deki erkeklerin büyük bir kısmı halen daha tutucu ve kıskanç (Bunu eleştirmiyorum. Sadece istatistikleri söylüyorum)
Hal böyleyken evli bayanı işe almak, bazı iş modellerinde ilerde oluşabilecek problemlerinde habercisi olabiliyor. İşverenler bu gibi olasılıkları tehdit unsuru olarak değerlendirebiliyor.
Hamilelik
Kadınların kariyerini baltalayan en güçlü sebeplerden biridir hamile olmak. Zorunlu doğum izni ve süt izni gibi durumlar bazı işlerin aksamasına sebep olabileceği için yine işverenler tarafından tehdit unsuru olarak değerlendirilebiliyor. Sonuç: yine kadının kariyeri baltalanmış oluyor.
ÖZETLE:
Bayan çalışanlar; hem fiziksel durumlarından kaynaklı hem de ruhsal yapıları gereğince kendi iradeleriyle veya işverenler tarafından engellere takılabiliyor. Ailesiyle sağlıklı vakit geçirmek isteyen bir bayanın işten ayrılıp yıllar sonra tekrar iş hayatına geri dönmesi tıpkı kasedi başa sarmak gibi. Doğum iznine ayrılan bir bayanın o süreçte bir üst pozisyonu başkasına kaptırması, iş verenlerin bazı durumları risk olarak değerlendirmesi ve kadının ailesine/yuvasına olan bağlılığı kariyerini engelleyebiliyor.
Anahtar Kelimeler: Kadın , Kariyer , Aile , Engel