Facebook COO’su Sheryl Sandberg, “Yaptığınız en önemli kariyer seçimi aslında kiminle evleneceğinizdir” diyor...
“Sınırlarını Zorla” adlı kitabında da kariyerindeki yükselişte eşinin rolünü anlatıyor. Türkiye’deki iş liderlerine de sorduğumuzda en tepeye tırmanırken ellerini hiç bırakmayan, yollarındaki taşları önlerinden bir bir çekenlerin eşleri olduğunu öğrendik. Kimi eşi için “En büyük şansım”, kimi “O benim süper kahramanım” diyor. İşte liderlerin arkasındaki gerçek kahramanlar…
Dünyanın en değerli şirketlerinden Facebook’un yönetiminde Mark Zuckerberg’den sonra gelen Sheryl Sandberg, zirveye ulaşmasında merhum eşi Dave Goldberg’in katkılarını her daim vurguluyor. Hatta “Sınırlarını Zorla” (Lean In) adlı kitabında “Dünyanın en güçlü ve zengin kadınları” listesine girmesinde kocasının nasıl kritik bir rol oynadığını şöyle anlatıyor: “Zuckerberg bana Facebook’un COO’su olmamı teklif ettiğinde kadınların genelde işe girerken yaptığı hatayı yapıyordum. Neredeyse hiç pazarlık yapmadan işi kabul edecektim. Kocam ‘Dalga mı geçiyorsun? Bir erkeğin bu pozisyon için alacağı maaştan aşağısını kabul etmemelisin’ diyerek yüreklendirince Zuckerberg ile sıkı bir pazarlığa oturdum.”
Tabii Goldberg’in Sandberg’in başarısına katkıları motivasyonla sınırlı değil. Kariyeri boyunca evdeki işleri Sandberg ile eşit şekilde paylaşıyor ve onun da iş hayatına kendisi kadar yoğunlaşabilmesini sağlıyor. İşte bu yüzden Sandberg, esas olarak kadınlara seslendiği kitabında kariyere dair en kritik seçimin aslında “eş seçimi” olduğunu, ancak sizi destekleyen bir eşle zirveye yolculuk yapabileceğinizi söylüyor. Türkiye’deki iş liderlerine de sorduğumuzda, en tepeye tırmanırken ellerini hiç bırakmayan, yollarındaki taşları önlerinden bir bir çekenlerin eşleri olduğunu öğrendik. İşte Hayrettin Çaycı’dan Ahmet Zorlu’ya, Canan Özsoy’dan Mine Ayhan’a iş liderlerinin başarı hikâyelerindeki gizli kahramanlar…
SÜPER KAHRAMANLAR
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Konukoğlu, Sandberg gibi eşinin başarısına olan katkısından çok emin. Öyle ki “Hayatta yaptığım en doğru şey nedir diye sorsalar, tereddütsüz eşimle olan evliliğim derim. Bundan sonra 10 tane daha hayatım olsa, 10’nunda da eşime evlenme teklifi yaparım” diyor. Konukoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Aile birliğinde temel unsur huzurdur. Bu da olağan üstü fedakârlık ve kararlılıkla mümkündür. Evde huzurlu olunca bizlere işimizde koşmak kalıyor. Kurumlarımızda bizlerle mesai yapmasalar da kurum dışı aileye olan katkılarıyla sadece başarımızı değil her şeyimizi borçlu olduğumuz eşlerimizin hakkını nasıl öderiz, bilemiyoruz. Evdeki düzen, çocukların eğitimi ve her türlü sorunları eşimden sorulur. O da bunları büyük bir titizlikle, incelikle takip eder sonuçlandırır. Her yerde başımızı yücelten davranışlarıyla ailem ve dostlarım arasında kendini idol noktasına taşımayı başarmış biri olarak hepimizin sevgi ve gurur kaynağıdır.” Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet T. Nane, eşinin kariyerine katkılarını anlatırken onun için “süper kahraman” tanımlaması yapıyor: “Eşim aile hayatımızda gerek beni gerek çocuklarımızı çekip çeviren en önemli destekçim. Desteğinin kariyerime oldukça büyük bir katkısı olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Bizler gibi birden fazla şapkası olan yöneticilerin kafasının rahat olması, ailevi yükleri eşiyle paylaşabilmesi çok önemli. Çok yoğun çalıştığım için çocuklarıma yetemediğim, onların önceliklerine yetişemediğim zamanlar maalesef oluyor. Ancak eşim hepimize yetiyor. Açıkçası kendisi Nane ailesinin adeta süper kahramanı. Eşimle hayatı paylaştığımız, güzel bir uyum yakalayabildiğimiz için şükran doluyum. Sinerjiyi de işte bu uyumla yakalıyoruz.”
GERÇEK FEDAKÂR EŞ!
Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı, “Her başarılı kariyerin arkasında mutlaka fedakârlık yapan bir eş desteği vardır” diyor ve eşi Huriye Çaycı’nın kariyerine katkılarını şöyle özetliyor: “İş hayatımın ilk yıllarında yoğun çalışma tempomda beni hep destekledi. Şikâyetçi olmadı. Kendisinin çalışan biri olması da (Türkçe öğretmeni) durumu daha anlayışla karşılamasına sebep oldu. Yoğun çalışan birisi olmam dolayısıyla sık sık seyahat talebinde bulunmadı, asgariyle yetindi. İş hayatımdaki sıkıntılı günlerimde beni dinleyip daima yardımcı olmaya çalıştı. İş hayatımın yoğunluğu dolayısıyla çocuklarımla ilgilenemediğim sürelerde de onlarla ilgilenip aile bağımızın güçlenmesine yardımcı oldu.” Tatilsepeti.com Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal, eşinin fedakâr tutumunun kariyerine çok büyük etkisi olduğunu anlatıyor:
“İlk evlendiğimiz zamanlarda kimi zaman gece yarılarına kimi zaman sabahlara kadar çalışırdım. Eşim Deniz bu duruma anlayış göstererek bana her zaman destek oldu. Neticede evinde huzuru olmayan insanın, iş hayatında başarılı olması mümkün değil. Sonrasında çocuklar doğdu, şirket düzene oturdu, benim artık geç saatlere kadar çalışmamı gerektirecek bir durumum kalmadı ve eve daha erken saatlerde gidebilmeye başladım. İşte o zaman eşimin değerini daha iyi anladım. Evde çalışmak, bir yandan çocukları idare edip bir yandan da evi çekip çevirmek işe gitmekten daha zormuş, bunu gördüm. Eşimin evi tek başına idare edip evdeki sorunları bana yansıtmaması bile bana iş hayatımda verdiği en büyük destektir. Neticede evde mutlu olamadıktan sonra ne işteki başarının önemi var ne kazandığın paranın.”
“OLMASAYDI ZORLANIRDIM”
MESA Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, kendisini başarıya götüren yolda eşi Neşe Boysanoğlu’nun aktif rolüne dikkat çekiyor. “Neşe olmasaydı zorlanırdım” diyen Boysanoğlu, eşini şöyle anlatıyor: “Biz, Neşe’yle hayata beraber başladık sayılır. Tanıştığımızda ODTÜ Mimarlık’tan mezun olmuştum, o iktisat öğrencisiydi. Evliliğimizin başında Neşe, iş hayatında çok aktifti. İkinci oğlumuz doğduktan sonra iş hayatını bırakmaya karar verdi. Ancak bu ‘asla işlerle ilgilenmemek’ şeklinde olmadı. Neşe evi çekip çevirmenin, çocuklarla ilgilenmenin yanı sıra benim işlerime de hep yardımcı oldu, takip etti. Zamanla Neşe’nin gerçekten ‘sorun çözücü’ olduğunu anladım. Gözüm hiçbir konuda arkada kalmadı. Neşe olmasaydı, çok zorlanırdım. Bir kadının iş hayatında çok başarılıyken ikinci çocuktan sonra daha çok evini tercih etmesi ve eşine büyük destek olması büyük fedakârlık örneğidir. Çocuklarımın disiplinli, ideal yetişmesi ve güçlü bir aileye sahip olmak benim için çok önemli. Bugün böyle bir hayatım var. Sevdiğim işi yapıyorum ve arkamda güçlü bir ailem var. Neşe’yle yakaladığım, yarattığım sinerji budur. Hızlı ve doğru kararlar aldıysam ve bunları kolaylıkla uyguladıysam Neşe’nin büyük rolü var. Ben hem iş hem de aile hayatımda mutluyum, sorunlarıma Neşe’nin de yardımıyla daha rahat çözümler üretiyorum. Beni halen şaşırtıyor. Ben bazen iş hayatında karşılaştığım sorunları çözüme kavuşturmakta halen zorlanabiliyorum ama Neşe öyle sosyal ki, öyle aktif ki bir anda devreye giriyor. Bir bakıyorum, sorun çözülüyor. Neşe’ye bakıp içimden ‘Gerçekten doğru bir evlilik yapmışım’ diyorum. İyi ki Neşe var. İyi ki onunla birlikteyim.”
“BİRLİKTE OLGUNLAŞTIK”
Teknoloji perakendeciliğinin önemli oyuncularından Bimeks’in yönetim kurulu başkan yardımcısı Dr. Ahmed Akgiray da Erhan Boysanoğlu gibi kariyer yolculuğuna neredeyse başlamadan eşinden destek alanlardan. Akgiray kendi başarı hikâyesinde eşi Banu Akgiray’ın katkısının çok önemli olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Çok genç yaşta, ikimiz de 22 yaşındaydık; evlenip eşimi eğitimime devam ettiğim ABD’ye götürdüm. Arkasından 8 yıl orada baş başa iyi günleri, kötü günleri beraber göğüsledik. ABD’de iki çocuğumuz oldu ve okul iş derken onları beraber büyüttük. Şüphesiz ki bizim için hayatımızdaki en değer verdiğimiz şey, çocuklarımızın vatana, millete, ailesine hayırlı ve faydalı insanlar olarak yetiştirmek. Bu konuda eşimin hakkını yiyemem. Kendisi çocuklara çok düşkündür ve ben iş ve doktorayı bir arada götürürken onlara çok iyi baktı. Bu kadar genç yaşta evlenince profesyonel ve özel hayatımda geçtiğim hemen hemen bütün dönemleri birlikte yaşadık. Ben kişilik olarak istişare etmeyi seven birisiyim ve eşim bu konuda hep benim yanımda oldu. Kariyerim veya ailemiz için atacağımız adımlarda veya alacağımız kararlarda hep birbirimizin fikrini aldık. İkimiz de birbiriyle fikir alışverişi yapmaya değer veren, fakat ikna etmesi çok zor insanlarız. Bu yönetmesi zor durumlar oluşturabiliyor doğrusu ama ikna olmasak bile alacağımız kararların daha isabetli olmasını sağlıyor. Bir nevi fikirlerimizi istişare ederek geliştiriyoruz, olgunlaştırıyoruz. Aynı genç yaşta evlenen insanlar olarak birbirimizi olgunlaştırdığımız gibi…”
ORTAK KURULAN HAYAL
Bircom CEO’su Burçin Bircanoğlu, iş hayatının en sıkıntılı dönemlerini eşiyle birlikte atlattıklarını, ortak hayaller kurup bunları beraberce gerçekleştirdiklerini anlatıyor. Bircanoğlu için eşinin yoldaşlığı başarısında hem manevi hem de somut anlamda etkili olmuş. Kendi ağzından dinleyelim: “Eşimle 1999 yılından bu yana birlikteyiz. Tanışmamız aile şirketimiz Bircom’u babamdan devraldığım döneme rastlar. Babayla yaşanan sıkıntıları, işlerin büyüme dönemini, değişim sancılarını, öğrenme sürecimi, çok hızlı büyüyen bir şirketi yönetme sıkıntılarının tamamını birlikte yaşadık. Eşimle tanıştığım yıllarda o, Boğaziçi Üniversitesi’nde işletme ve uluslararası ilişkiler çift anadal mezuniyetini yeni almış ve ilk iş deneyimini yaşıyordu. İkimiz de iş hayatında yeniydik. Çalıştığı şirketlerde yurt dışı satış ağırlıklı sorumluluklar aldı. Aynı dönemde, ben de Bircom tarafında mümessillikler arıyor, alıyordum. Bana duygusal destek, motivasyon dışında, benim gibi bir makine mühendisinin pek de anlamadığı yurt dışı yazışmalar, pazarlama ve finans konusunda çok fazla desteği oldu. Ancak en önemli desteği, bana duyduğu inancı her zaman hissettirmesi, kendimi sorguladığım anlarda bile bana çok fazla inandığını net bir şekilde ortaya koymasıdır diyebilirim. 2008 yılında ilk çocuğumuz Bora Oleg doğduğunda, birlikte tatil yapabilmek adına çok zor bir karar verdik ve Oxana Bircom’da çalışmaya başladı. Bunu da gayet iyi yönetebildiğimizi düşünüyorum. Oxana, işe önce mümessillikleri yöneterek başladı ve şu an şirketin finansının başında. Oxana ile ortak pek çok hobi geliştirdik. Birlikte hayaller kurduk ve bu hayallerimizi birlikte çalışarak gerçekleştirdik. Bence Oxana ile birlikte en önemli başarımız, işimizi, ailece mutlu ve huzurlu bir hayat yaşayabileceğimiz şekilde yönetebiliyor olmamız.”
SORUMLULUĞU PAYLAŞMAK
Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan üzerindeki ev, çocuk yükünü eşinin hafifletmesinin kariyerine çok pozitif katkı yaptığını söylüyor. Ayhan, eşinin bu alandaki rolünü şöyle özetliyor: “İş hayatında yakaladığım başarılarımda eşimin de uzun yıllar benzer bir tempo içerisinde çalışmasının önemli katkıları oldu. Eşimin iş dünyasının hızlı temposunu bilmesi, benim yaşadığım yoğunluğu empati yaparak anlayışla karşılamasına ve en yakınımda güvenebileceğim fikrini alabileceğim bir danışmana sahip olmamı sağladı. Çalışan bir kadın olarak iş yerinin, ev ve çocukların sorumluluğunun getirdiği yoğunluk ve stresin üstesinden eşimin desteği sayesinde geldim. Eşim, evin düzeni ve çocukların spor ve sanat faaliyetlerini organize etme gibi sorumlulukları da seve seve üstlenerek işe daha fazla yoğunlaşmamı da sağladı. En az bunlar kadar önemli olan yeme içme, seyahat, müzik gibi konularda ortak zevklere sahip olmamız ve bu sayede de birlikte çıktığımız tatillerin, iş yoğunluğuna ara vererek sonrası için motivasyon sağlaması benim başarıma katkı sağlayan önemli bir nokta.” Arvato Telekomünikasyon CEO’su Soner Cesur da ağırlıklı olarak eşinin evdeki yükü kaldırmasının iş hayatında rahatça ilerlemesine olanak verdiğini anlatıyor: “Eşimin de çok güçlü bir eğitim ve kariyer geçmişi var. ODTÜ’de iki bölüm bitirmiş, üstüne Colorado University ve Purdue gibi dünyanın en önemli iş okullarında yüksek lisans yapıp, dünyanın en önemli teknoloji şirketlerinde önemli yönetsel pozisyonlarda çalışmış biri. Ancak çocuklar olduktan sonra eve daha fazla zaman ayırmak gerekti. Bu dönemde eşim daha fazla yük almaya gönüllü oldu. Hatta kendisine gelen ve yurtdışına taşınmamızı gerektiren bazı teklifleri reddetti. Eşimin eve yoğunlaştığı bu dönem şüphesiz bana gönül rahatlığıyla işe odaklanma fırsatı verdi. Eşimin tercihlerinin değişmesi durumunda önümüzdeki dönemde benim daha fazla evde olmam gerekirse bunu yapmaya da hazırım.”
EŞİM EN BÜYÜK DESTEKÇİM OLDU
CANAN ÖZSOY GE TÜRKİYE YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE CEO'SU
ORTAĞIM 29 yıldır evliyim ve 28 yaşında bir oğlum var. Eşim AHMET, göğüs kalp ve damar cerrahı. Çok sorumluluk isteyen bir işi var. O yüzden en büyük destekçim, arkadaşım, ortağım, eşim olmuştur. Bu çok önemli bir şans. Mesleki tatmin konusunda sıkıntı yaşamasam da daha fazla sosyalleşmek ve daha iyi şartlarda çalışmak üzere eşimin yönlendirmesiyle ilaç sektörüne girdim.
TEKLİF Başarılı bir kariyerim oldu ve yine eşimin büyük desteğiyle üniversiteye dönüp iş idaresi konusunda master derecesi aldım. 40 yaşına geldiğimde, GE’den önce çalıştığım şirketin küresel merkezinden Paris’te çalışmak üzere teklif gelince eşim önce ‘Senin için çok önemli bir görev, ben de bir süre yabancı dil öğrenirim, gidelim’ dedi. Daha sonra vizeler geldiğinde eşimin yalnızca turist vizesi için başvurduğunu öğrendim.
İKİ SÖZ Ahmet, durumu şöyle açıkladı: “Türkiye’de kalmak istediğimi söyleseydim gitmezdin. İki şey için sana söz veriyorum. Bir, her hafta sonu yanına geleceğim. İki, hiçbir zaman Paris’e gittin diye sitem etmeyeceğim.” Bu yüzden eşim en büyük desteğim diyebilirim. Onun sayesinde hem başarılı bir kariyer hem de iyi bir aile ortamına sahip olarak bugüne geldim. Partneriniz kariyerinize sizin kadar önem vermezse bunu başarmak çok zor.
DENGE Çocuğumuzu da aynı şekilde yetiştirdik ve bu konuda çok iyi eğittik. Hiçbir zaman bana yük olmadı, hep kendi yükünü taşıdı. Çalışan bir kadın olmanın kendine göre sorumlulukları, zorlukları var. Çünkü her seçim bir vazgeçiştir. Bunu bilerek, hazırlıklı olarak, ödeyeceğim bedelleri kendim seçtim ve hayatımı planladım. Bu dengeyi olabildiğince tuttum; kaçırdığım zaman da geri dönüp kaçırdığım yerleri yeniden yakaladım.
“EŞİM HUZURUMUN VE İSTİKRARIMIN MİMARI”
AHMET ZORLU / ZORLU HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
ŞANSIM Eşim ZÜLAL her zaman yanımda yer aldı. Hem özel hayatımda hem de iş hayatımda attığım birçok adımda ve başarılı işte onun pozitif katkısını inkâr edemem. Hayatımda kararlarımı hep kendim alırım, ama insanın hayat arkadaşının enerjisi ve evdeki huzurun çok önemli olduğuna inanırım. Bu açıdan kendimi şanslı hissediyorum. Eğer bugün başarılı bir iş insanı olduysam bunda kişisel hayallerimin ve sıkı çalışmamın yanı sıra aile hayatımdaki düzenin, huzurun ve istikrarın mimarı eşimin payı çok büyüktür.
BAŞARIMIZ Geriye dönüp baktığımda yaptığım birçok şeyde yanı başımda hep eşimin olduğunu, onun değerli katkılarını görürüm. Her şeyden önce iyi bir aile kurmuş olmamız ve vatana, millete hayırlı evlatlar yetiştirmiş olmamızı en büyük başarı olarak görüyorum. Çünkü çocuklar, bu ülkenin geleceği ve biz onlara çocuklukta ne verirsek onlar üzerine kendi bilgi ve becerilerini koyuyorlar. Şüphesiz ki bu konuda en büyük başarı eşimin. Kendisine minnettarım.
GÜVEN Eşimle aramızdaki ilişkinin bu denli güçlü olmasının arkasındaki en büyük etken birbirimize duyduğumuz derin güven ve sevgi ilişkisi. Kendisi benim hayatıma her zaman değer katmış, kolaylaştırmıştır. Ben çok titiz ve mükemmeliyetçi bir karaktere sahibim. Eşim de beni hayatta en yakından tanıyan insan olarak, hayatımın buna göre düzenlenmesi, huzur ortamı yaratılması konusunda bana hep yardımcı oldu. Çok yoğun ve iş odaklı olmama rağmen bana bu konuda büyük bir sabır gösteriyor ve beni her zaman destekliyor.
“BİRLİKTE FARKLI PROJELER YARATTIK”
SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU / ORKA GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI
SİNERJİ Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ise eşi AHU ORAKÇIOĞLU’nun gazetecilik geçmişinin kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde fark yarattığı görüşünde. Orakçıoğlu, “Eşimin basın mensubu olması, aynı zamanda sosyal konulara duyarlı ve güçlü bir iletişim birikimi olan bir insan olması birlikte farklı projeler ortaya koyarak iyi bir sinerji yakalamamıza çok yardımcı oluyor. Örneğin geçtiğimiz yıl, ülkemizin kendi alanlarında başarılı kadınları ile Koruncuk Vakfı yararına yaptığımız ‘Kadın Eli Değerse Dünya Değişir’ projesi, kamuoyunda büyük ses getirmişti ve bu projede eşimin katkısı çok büyük oldu” diyor.
DESTEK Orakçıoğlu, eşinin şirketin esas uğraşı alanı olan giyim koleksiyonlarının tanıtımına da katkıları bulunduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Haziran ayında kadınlarımız için Siren Ertan ile birlikte bir smokin koleksiyonu ortaya koyduk. ‘Siren Ertan for Damat Ceremony’ koleksiyonu lansmanında eşim hem mankenlik yaparak hem de geniş çevresindeki tanınmış yüzlerin de bu smokinleri giymesini sağlayarak projeye katkıda bulundu. Önümüzdeki dönemlerde de birlikte önemli projelere imza atacağımızı düşünüyorum.”
Aslı Sözbilir
Capital