Lider, dendiğinde, genellikle insanları yöneten, onların başına geçerek, onları bir yerden diğerine götüren insan anlaşılır. Hâlbuki liderlik bunu kapsamakla birlikte, bundan daha geniş bir kavramdır. Liderlik esas olarak, insanları yönetmekten çok, onlara ilham verme, onları motive etme, onların gönüllü katılımlarını sağlama, kendi içlerindeki lideri ortaya çıkarma işidir. Liderlik, insanların içlerindeki gücü ortaya koymaları için onları ikna etme sanatıdır.
Liderlik zamanın koşullarına göre içeriği değişen bir kavramdır. 1900’lerin başında liderlik, insanın doğuştan sahip olduğu bazı kişilik özelliklerine bağlanıyordu. Bugün hala, bu görüş çok yaygındır. İnsanların çoğu, lider dendiği zaman, enerjik, coşkulu, iyi hitabet kabiliyeti olan, insanları etkileyen, sosyal ilişkileri güçlü, karizmatik bir profil getirirler akıllarına. Oysa bugün, liderlik kavramı bu dar kalıbın çok dışına çıkmış durumda. Artık liderliğin, kişilik özelliklerinden çok daha derinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Kendisini hiç ortaya koymadan, sessiz hatta utangaç insanların, devasa kurumları başarıdan başarıya taşımaları, bunun en önemli kanıtı.
Bazı yazarlar liderliği, güç kavramıyla açıklarlar. Liderliğin, bir insanın sahip olduğu kişilik özelliklerden değil, elinde tuttuğu güçten kaynaklandığını ileri sürerler. Bu teorilere göre bir insanın sahip olduğu güç, soydan da kaynaklandığı gibi, atanarak ya da seçilerek bir makama gelmesiyle de olabilir. Nasıl elde ederse etsin, her güç sahibi olan, aynı zamanda ödül ve ceza verme yetkisine sahip olur ve insanları, bu yetkisini kullanarak yönetir. Bugün pek çok insanın zihninde, lider denen kişi, güç sahibi olan, ödül ve ceza dağıtan bir insandır. Bu liderlik anlayışı, değiş-tokuş temeli üzerine kurulu bir liderlik anlayışıdır: Lider bir hedef gösterir, takipçiler bu hedefi yerine getirmek için çalışırlar. Başarılı sonuç getiren ödülü alır; getiremeyen cezasını çeker. Başarıyla ödül değiş tokuş edilir.
Bu teorinin tam tersi olan, “dönüştürücü liderlik” teorisi ise, insanın içindeki iyiyi ortaya çıkarma anlayışı üzerine kuruludur. Dönüştürücü liderler, karakter bütünlüğü olan, iddialı ama alçakgönüllü, kendilerini ön plana çıkarmak yerine, takipçilerini daha güçlü ve başarılı kılmak için çaba gösteren insanlardır. Onlar için liderlik, ödül ve cezaya dayanan bir değiş-tokuş değil, insanların içindeki gücü ortaya çıkarmak için üstlendikleri bir misyondur.
Liderlik konusu, doğası gereği, filozoflardan yöneticilere sayısız düşünür ve yazarın teori geliştirdiği, üzerinde kitaplar yazdığı, çok derin bir konu. Liderlik teorilerinden bazıları zaman içinde değer kaybetti, bazıları değer kazandı. Mesela bugün liderliği, bir insanın sahip olduğu fiziksel ya da kişilik özelliklerine dayanarak açıklayan teorilere pek itibar edilmiyor. Artık liderlik, doğuştan gelen değil, insanların edinebilecekleri bir özellik olarak tarif ediliyor. İsteyen herkesin, kendini geliştirebileceğine ve liderlik özelliklerine sahip olabileceğine inanan insanların sayısı artıyor. Birçok özel sektör ve kamu kuruluşu, bu bilinçle yöneticilerine liderlik eğitimi aldırıyor.
Ödül ve ceza üzerine temellenen liderlik anlayışı, bugün pek çok kurum ve kuruluşta en yaygın anlayış olmasına rağmen, her geçen gün dönüştürücü liderlikten daha çok söz ediliyor; dönüştürücü liderliğe daha çok övgü yapılıyor. Karizmatik liderlik anlayışı popülerliğini yitirirken özgün (otantik) liderlik daha ön plana çıkıyor.
Zamanın ruhu, kendi liderlik ihtiyacını ve teorisini popülerleştiriyor.
Bu kadar farklı teoriye, bu kadar farklı anlayışa rağmen, liderliğin özünde bazı değişmez özellikler olduğu da bir gerçek. Claudio Feser, Fernanda Mayol ve Ramesh Srinivasan, yaptıkları çalışmalarla başarılı liderlerin dört temel davranış tarzı sergilediklerini söylüyorlar.
1. Lider sorunlara etkili çözüm bulan insandır.
Karar sürecindeki, bilgi toplama ve değerlendirme aşaması, sorunun kendisini çözmek kadar zor ve karmaşık bir aşamadır. Etkili liderler, bilgi toplama ve değerlendirme sürecini önemser, bu alanda da liderlik yaparlar. Doğru çözümün, doğru bilgi toplama ve doğru değerlendirmeyle mümkün olacağını bildiklerinden, bu süreci titizlikle yönetirler.
2. Lider sonuç odaklıdır.
Liderlik sadece bir yön belirleme, hedef koyma işi değildir. Etkili liderler işi sonuna, sonuç alana kadar takip ederler. Sonuç alabilmek için, sadece vizyon çizmekle kalmazlar, etkin çalışma, verimlilik ve disiplin gibi konulara da liderlik ederler.
3. Lider, farklı bir bakış açısına sahiptir.
Etkili liderler, herkesin alışık olduğu bakış açılarıyla yetinmez yeni eğilimleri ve gelişmeleri takip ederler. Çalışanları yeni fikirler ve çözümler bulmaya teşvik ederler. Önemli her konuda farklı bakış açılarına sahiptirler. İnsanlara yeni bakış açılarıyla ilham verirler.
4. Lider insanlara destek olur, onları geliştirir.
Liderlik, tek başına değil insanlarla birlikte başarılı olma işidir. Etkili liderler, insanlarla empati kurarlar, insanları anlayarak onlarla işbirliği yaparlar. İnsanları geliştirmek, onların yeni yetkinlikler kazanmalarını sağlamak için çalışırlar. Birlikte çalıştıkları insanların enerjilerini doğru yönlendirip, kaynakların en etkin şekilde kullanılmasını sağlarlar.
Liderlik sadece vizyon koymak, hedef ve strateji belirlemekten ibaret değildir. Liderlik, gücü ele geçirip, insanlara ödül ve ceza vermek de değildir.
Etkili bir lider vizyoner olduğu kadar, aynı zamanda gündelik sorunları doğru ve etkin yolarla çözen, sonuç odaklı insandır. Doğru değerlendirme yapan, birlikte çalıştığı insanları motive eden, onları geliştiren; yeni bakış açılarıyla herkesin ufkunu açan insandır.
Lider, insanlara yol açan ve sonra o yolu onlarla, omuz omuza yürüyen ve sonuç almasını bilen insandır.
temelaksoy.com
Anahtar Kelimeler: Liderlerin Ortak Özellikleri , Liderlerin Ortak Özellikleri Nelerdir , Liderlerin Ortak Özellikleri Nedir , Liderlerin Ortak Özellikleri Kimdir , Türk Liderlerinin Ortak Özellikleri , Başarılı Liderlerin Ortak Özellikleri , Dünya Liderlerinin Ortak Özellikleri , Liderlerin Ortak Özelliği , Tarihteki Liderlerin Ortak Özellikleri