“Vaktiniz sınırlı, onu başkasının hayatını yaşamakla ziyan etmeyin. Diğerlerinin fikirlerinin yarattığı uğultunun iç sesinizi boğmasına izin vermeyin. Ve en önemlisi, kendi kalbinizin ve sezginizin sizi götürdüğü yere gidecek cesarete sahip olun” Steve Jobs.
V. Daniel Hunt’un da dediği gibi; “Eğer dünya çapında kaliteli ürün, hizmet ve kişilere sahip olursanız, dünya çapında kar elde edersiniz."
Peki! Bunu nasıl yaparsınız?
Tabi ki markalaşarak ve farkınızı ortaya koyarak başarabilirsiniz.
Ancak iyi motive edilmiş, biz duygusuna sahip, takım ruhu ile bir araya gelmiş kişiler marka yaratabilirler. Marka yaratmak öyle sanıldığı gibi kolay bir iş ve süreç de değildir.
Markalaşmada öncelikle işletmeler yâda kişiler ortaya koydukları ürün, hizmet yâda kişisel markalarını taklit edilebilirliğini azaltmak için farklılığını ortaya koymalarını gerekmektedir.
Alibaba’yı bugün dünya çapında bir marka ve değer haline getiren kurucusu Jack Ma;
Kafede aklına gelen bu ismi hemen çevresindeki insanlara bilip bilmediklerini sordu. O anda onun için öncelikli konu, bulduğu ismin sokaktan gelişi güzel çevrilen insanlarca kolayca bilinmesiydi. O anı kendi sözleriyle şu şekilde açıklıyor:
“Bir gün San Francisco’da bir kafede otururken alibaba’nın çok güzel bir isim olabileceğini düşünüyordum. Bir garson geldi, ona ‘Alibaba’yı biliyor musun?’ dedim. ‘Evet’ dedi. Alibaba hakkında ne bildiğini sordum, ‘Açıl susam açıl (open sesame).’ dedi. İşte o an ‘Evet! İsmi bu olmalı!’ dedim. Daha sonra sokağa çıktım ve 30 kadar kişi çevirip onlara da Alibaba’yı bilip bilmediklerini sordum. Fark ettim ki herkes biliyor. Hindistan’dan, Almanya’dan, Tokyo’dan ve Çin’den… Alibaba, açıl susam açıl, 40 haramiler… Hepsini biliyorlar. Alibaba bir harami değil. O centilmen, akıllı bir iş adamı ve köylülere yardım ederdi. Telaffuzu kolay, tüm dünyada da biliniyor. Alibaba küçük tüketicilerin daha büyük şirketlere ulaşması için kapıyı açar (Açıl susam…).
Evet, markalaşmak bir süreçtir ve doğru stratejiler geliştirerek zamanla bir değer olarak ortaya çıkmaktadır. Jack Ma sadece güzel basit bir isim bulmadı; o ismi dünyaya yaymak için gerekli yenilikçi ne varsa hepsini yerine getirerek ve değişen dünya ve teknolojiye paralel bir gelişim sergileyerek dünya çapında bir marka olmayı başarmıştır.
Dünya geneline baktığımızda markalaşmayı daha çok yenilikçi düşünceye sahip kişi ve örgütlerin sağladıklarını görmekteyiz. Farklılığı ortaya koymak için yenilikçi olmak ve inovasyona önem veren kurumsal bir kimliğe bürünen, strateji geliştiren ve hitap ettiği kesim için vazgeçilmez bir konuma gelmek gerekmektedir. İşletmelerin yâda kişisel marka yaratan kişilerde de kendi kişisel kimliklerinin yenilik kapasitesine ve yenilikçi davranış biçimleri aynı zamanda pazar düzeylerini ve markalaşma performansını da etkilemektedir.
Gündelik hayatta marka denildiğinde aklımıza gelen; Türk Telekom, Vodafone, Türkcell, İş Bankası, Garanti Bankası, Türk Hava Yolları, Kiğılı, Boyner, Arçelik, Samsung, Google, Facebook, Twitter, Alibaba, Apple, Hepsiburada.com gibi işletmeler ve kişisel marka olarak ta kurumsal şirketlerinden isimleri daha öne çıkan; rahmetli Sakıp Sabancı, Cem Boyner, Ali Ağaoğlu, Murat Ülker gibi yâda sanat camiası denince Kadir İnanır, Türkan Şoray, Şener Şen, Kemal Sunal, Cüneyt Arkın gibi yeri asla doldurulamayan ve unutulmazlar arasına girmiş kişilerin markalaşması yetenekleri, yenilikçi düşünceleri ve farklılıklarını ortaya koymaları sonucunda meydana gelmiş ve kalıcı bir başarıyla markaya dönüşmüşlerdir.
İktisadi bir yorum olan; Tarım toplumunda arazi olan zengindi, sanayi toplumunda sermayesi olan ve günümüz de de fikri olan zengindir. Şimdi bir düşünün sizindi neden bir markanız ve değeriniz olmasın. Varsa bir fikriniz, yaptığınız meslek ve işte neden sizin de bir markanız olmasın, yeterki inanın ve harekete geçin.
Anahtar Kelimeler: Marka , Markalaşmak , Steve Jobs , Jack Ma