Attığınız bir tweet, paylaştığınız bir fotoğraf, veya yaptığınız bir espri sebebiyle işten çıkarılabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Üstelik bu paylaşımlarınızın işle, işyeriyle ilgili olmasına da gerek yok. Sosyal medyadaki paylaşımları dolayısıyla işinden olan pek çok çalışan var. İşte örnek teşkil edecek bazı davalar...
Interpress’in araştırmasına göre, Türkiye’de 79 milyonluk nüfusun, 46.3 milyonu internete bağlanıyor. Türkiye’deki internet kullanıcılarının 42 milyonu aktif olarak sosyal medyada yer alıyor. En çok kullanılan sosyal medya platformu ise yüzde 32 ile Facebook. Facebook’u yüzde 24 ile WhatsApp, yüzde 20 ile Messenger, yüzde 17 ile Twitter ve yüzde 16 ile Instagram takip ediyor.
Sosyal medyada herkes her şeyi paylaşıyor ama kimi zaman espri olsun diye yaptığınız bir yorum, paylaştığınız bir fotoğraf sizi işinizden edebilir. Aslında şirketlerin de sosyal medya kullanımlarına dair prosedürlerinin olması şart.
Örneğin Türk Hava Yolları, geçen hafta yayınladığı bilgilendirme notu ile çalışanlarından, sosyal medyada yaptığı paylaşımlar konusunda dikkat etmelerini istedi. Yeni düzenleme ile pilot ve kabin memurları sosya medyada üniformalı fotoğraflarını, videoları paylaşamayacaklar. Mevcut markaya zarar verecek hukuki sonuçlar yaratabilecek içeriklerden kaçınılacak. Genel Müdür Bilal Ekşi imzasıyla çalışanlara dağıtılan uyarıda, “Kişisel sosyal medya hesaplarındaki paylaşımların içeriğinden kişiler şahsen sorumlu olmakla birlikte çalışanları tarafından sosyal medya ve internet platformu üzerinden yapılacak paylaşımların Türk Hava Yolları’nın prestijine, marka değerine zarar vermesinin önüne geçmektir” denildi.
Türkiye’de de sosyal medyadaki paylaşımları sebebiyle işinden olmuş pek çok kişi var. İş hukuku danışmanı avukat Hasan Erdem, “Sosyal medyada yapılan paylaşımlar ile ilgili uyuşmazlıkların yargıya intikal eden örneklerine göz atıldığında, bu paylaşımların delil olarak kabul edilebildiği ve paylaşımların içeriğinin ‘haklı’ veya ‘geçerli’ fesih kapsamında değerlendirildiği görülüyor” diyor. Avukat Hasan Erdem, sosyal medya paylaşımları sebebiyle yargıya intikal eden davalardan örnekler verdi:
Tazminatsız kovuldu ama Yargıtay ‘ifade özgürlüğü’ dedi
- Banka memuru sosyal medyada “arkadaşlar devletin kestiği fazla mesai cezalarını birçok banka çalışanlarına ödeyerek atlatırken bizim bankamızın da bize ödeme şansı varken, devlete ödeyerek atlattığını biliyor muydunuz” ve “soranlara aldığı maaşı söylemekten utanan kaç kişiyiz? Bu yorumu beğenenlerden sayalım” şeklinde paylaşımlarda bulundu. Ayrıca bir arkadaşının yazmış olduğu “Yeni bomba. Herkesin bildiği üzere tüm şube müdürlerine araç veriliyor. Kiralama firmalarından biri olan .... otomotivin yetkililerinden biri de ........ Belki rastlantıdır ama ben pek öyle sanmıyorum. Resmen siz eşek gibi çalışın siz ağlayıp sızlayın umurumuzda değilsiniz üst düzey yöneticiler olarak sizleri sömürmeye devam edicez deniyor” şeklindeki paylaşıma da “Dostum iddian tamamıyla doğruymuş www......com.tr’ye girip hakkımızda bölümünden üst yönetim bölümü seçilince yöneticiler arasında ismi ve resmi mevcut kendisini, inanmayanlar bakabilir” şeklinde yorum yaptı.
Bunun üzerine banka personeli sosyal medyada yaptığı yorumlardan dolayı tazminatsız olarak işten çıkarıldı ancak Yargıtay çalışanın sosyal paylaşım sitesinde sadece kendisini takip edenlerin görebileceği ve ağır eleştiri niteliğinde olmakla birlikte ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gereken yazışmalarının işverene geçerli fesih imkanı vermediğine karar verdi.
Facebook’ta espri yaptı işinden oldu
Hastanenin su basması üzerine Facebook’ta “..a gelecek tüm hasta ya da hasta yakınlarının dikkatine! gelirken yanınızda can yeleği, … , bot, çizme, yağmurluk, şnorkel, yüzme bilmiyorsanız simit, makarna, kolluk ya da bu işi keyfe çevirmek istiyorsanız mayo getirmeniz önerilir” yazdı iş akdi feshedildi.
Karara konu olayda; davacı, iş akdinin haklı sebeple feshedilmediğini belirterek fesih işleminin geçersizliğini ve işe iade kararı verilerek işe başlatmama ve boşta geçen süre tazminatlarını istedi.
Mahkeme feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığına karar verdi. Karar işveren vekili tarafından temyiz edildi.
Yargıtay, davacının Facebook’tan yaptığı paylaşımının işvereni küçük düşürücü ve aşağılayıcı nitelikte olduğu, espri niteliğinde sayılamayacağı, bu sebeple iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilmesinde herhangi bir hukuka aykırılığın olmadığına karar verildi.
Sosyal medya üzerinden ürünleri boykota çağırdı
SOSYAL paylaşım sitesi üzerinden çalıştığı işverenin ürünlerini boykota çağıran çalışan işten çıkarıldı. Ve Yargıtay kararına göre bu geçerli bir fesih sayıldı. Yargıtay tarafından; davalı şirketin, davacının üyesi olduğu sendika aleyhine, üretilen … ürünlerinin tüketilmemesi yönündeki boykot çağrılarına tedbir kararı konduğunu, her ne kadar bir kısım boykot ilanlarında sendikal sebeple çıkarılan işçilerin işe geri alınması yönünde çağrının yapıldığı da saptanmış ise de, aynı ilanlarda ayrıca ürünlerin tüketilmemesi yönünde de çağrıda bulunulduğu, davacının da bu doğrultuda işveren tarafından üretimi gerçekleştirilen ürünlerin tüketilmemesi yönünde çağrıyı da içeren ilanı beğenmesinin sadakat borcunun ihlali niteliğinde olduğu, işveren açısından iş ilişkisinin devamının beklenmez bir hal aldığı ve feshin geçerli nedene dayandığı kabul edildi.
‘Çok sade ve güzelsin’ yorumu sataşma sayıldı
Hastanenin acil servisinde çalışan hemşirenin sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta yer alan bir resmine “... çok sade ve güzelsin” şeklinde yorum yapan alt işveren çalışanının iş akdi hemşirenin şikayetiyle feshedildi. İş akti feshedilen çalışan da feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesi talebiyle dava açtı. Yargıtay tarafından yapılan incelemede ise, davalı alt işveren işçisi olarak çalışan davacının asıl işveren bünyesinde kamu görevlisi olarak çalışan işçiye Facebook’ta ortak arkadaşların olması sebebiyle gördüğü resmini beğenmesi ve “... çok sade ve güzelsin” şeklindeki sözünün, cinsel taciz boyutuna ulaşmamakla birlikte sataşma niteliğinde olduğu, olayın işyerine yansıdığı ve iş akışının bozulduğu gerekçesiyle, somut olayda haklı bir fesih nedeni bulunmasa bile fesih için geçerli bir nedenin bulunduğu yönünde karar verildi.
HASTAYIM DEDİ FOTOĞRAF PAYLAŞTI
Çalışanın, raporlu olduğu günde hasta olmadığını belirtir fotoğraflarını sosyal paylaşım sitesinde paylaşmasının ardından, çalışanın iş akdi haklı sebeple feshedildi.
Davacı vekili davacı çalışanın haklı neden olmadan işten çıkartıldığını; işçinin, işyeri yöneticileri tarafından hakarete uğradığını, ilerlemesinin de engellendiğini belirterek işvereni dava etti. Davalı vekili ise, davacı işçinin, raporlu olduğu tarihte, “kar altında adalarda bisiklet keyfi” başlığı ile birçok fotoğrafını sosyal paylaşım sitesinde yayınladığını; bu durum üzerine, davacı işçiden savunmasının istendiğini; savunmasında, söz konusu paylaşımların özel bir sebeple yapıldığını ve paylaşılan fotoğrafların …… tarihine ait olduğunu bildirdiğini; ancak işyeri kayıtları incelendiğinde, davacı işçinin, belirttiği tarihte de raporlu olduğunun anlaşıldığını; bu nedenle, davacı işçinin iş sözleşmesinin, 4857 s. Kanun m. 25 / II-e kapsamında haklı nedenle feshedildiğini belirtti. Mahkemece işveren tarafından yapılan feshin, haklı nedene dayandığına karar verildi. Ancak karar temyiz aşamasında olup, henüz kesinleşmedi.
HAKARET ETTİ KOVULDU
Sosyal paylaşım sitesinde yöneticilerini aşağılayıcı paylaşımlarda bulundu, iş akdi feshedildi. Sosyal medyada “iki kelimeyi bir araya getirip cümle kuramayan adamlar müdür olursa basit bir resmi yazıya cevap yazmayan geri zekalılar şef olur …………’de iş hayatı saçma sapan ilerliyor” şeklinde paylaşımda bulunan çalışanın iş akdi feshedildi. Yargıtay kararında, çalışan tarafından yapılan paylaşım değerlendirildiğinde, çalışanın söz konusu hakaret ve sataşma içeren paylaşımının işverene haklı fesih imkanı verdiği, davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı belirtildi.
HASTA GELMESİN DİYE DUA EDEN 3 HEMŞİRE
Çalışanın mesai saatleri içerisinde çekilen, iş akışını bozucu nitelikteki fotoğrafında işyeri logosunun ve isminin bulunması, işverene haklı sebeple fesih imkanı verdi. Karara konu olayda, hasta yatakları üzerinde bağdaş kurup oturan ve ellerini havaya kaldırarak dua ederken çekilmiş bir fotoğralarını Facebook’ta paylaşan ve “hasta gelmesin diye dua ederken biz, ….... hastanesi : Oooops:“ yazan 3 hemşire işinden oldu. Mahkemece; davacının iş akdi 4857 sayılı Yasanın 25/2 - e fıkrasına istinaden haklı sebeple feshedilmiş ise de, yapılan davranışının bu boyuta varmadığı, fotoğrafın internet sosyal paylaşım ortamında ‘’……..’’ isimli bir grupta, aynı meslek grubu içerisinde paylaşılmış olduğu bu nedenle meslektaşlar arasında bir espri olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı işvereni küçük düşürecek nitelikte bulunmadığı bu nedenle davacının iş akdinin feshinin haklı veya geçerli bir sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildi.
Ancak Yargıtay tarafından, davacının mesai saatleri içerisinde çekilen fotoğraflarının binlerce kişi tarafından izlenebilecek bir sosyal paylaşım sitesinde yayınlanmasının işyerindeki çalışma disiplinini ve iş akışını etkileyecek nitelikte olduğuna, artık davalı işverenden davacı ile çalışması beklenemeyeceğinden, haklı bir fesih nedeni bulunmasa bile, fesih için geçerli bir nedenin bulunduğunun kabulüne karar verildi.
Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya , İşten Atılma , Sosyal Medya Paylaşımları