Girişimcilik ve iş kurma konusunda kişi sağlam, cesur ama kararlı adımlar atabilmelidir. Kendine güvendiği ve birikim sahibi olduğu konuda iş kurmalı, karşılaşacağı olumsuz durumlar karşısında asla pes etmemeli inatla yoluna devam etmelidir. Girişimci; öngörü sahibi olabilmeli, gerektiğinde geri adım atıp yeniden başlayabilmeli ve yaptığı işin tüm sorumluluğunu üstlenebilmelidir. Bunun yanı sıra kuracağı işin sonuçlarını iyi bir biçimde değerlendirebilen, yaratıcı, iyimser ve sürekli yeni fikirler üreten biri olmalıdır. Yakınan, geriye bakan değil devamlı ileriyi düşünerek girişimini sürdürmelidir. Peki, sizin var mı bir girişimci fikriniz? Başarıyı ne kadar istiyorsunuz, devamlılık için ne kadar inatçısınız?
Yapılacak şey aslında belli, ama kolay değil.
Önce büyüyünce ne olmak istediğinizi düşünmeniz lazım. Bunu dış etkenlerden bağımsız kılmak önemli. Becerilmesi zor zanaat... Sosyal çevrenin okul, evlilik ve aile konularında iyi niyetli baskıları, katı kuralları var. Amaca ulaşabilmek ve mutlu olmak için insanın gideceği yeri ve yolu kendisinin seçmesi önemli.
Sonra oturup bir strateji çizmek gerekiyor. Eğer şansın varlığına ikna olduysanız, o zaman bu stratejinin ilk evresinde girişimci olmak var. Harekete geçmeniz, dışarı çıkmanız, fikirlerinizi anlatmanız, amacınızı tartışmanız önemli. Bu sayede doğru insanlarla tanışmaya başlıyorsunuz. Zamanınızın çoğunu amacınızı düşünerek, sizi başarıya taşıyacak ortam ve insanlarla harcıyorsunuz. Girişimci bir kafayı anlatmaya bir yazının dörtte biri yetmez. Bu konuda ayrı bir yazı yazmam daha doğru olur.
Girişken olmak ne yazık ki yetmiyor. İnatçı olmak belki daha da önemli...
Konu üzerine dilerseniz Angela Duckworth’un “grit” üzerine kısa TED sunumunu da bir izleyin. Okulda, işyerinde, girişimlerde ve amaca ulaşmakta inat etmek başarıda anahtar bir rol oynuyor. Yalnız odak ile inadı karıştırmayalım. Aynı şeyi tekrar tekrar binlerce saat yapmaktan bahsetmiyorum. Tam tersi bu tarz bir odaklanma etraftaki sizi amacınıza ulaştıracak başka fırsatları kaçırmanıza yol açabilir. İnat deyince gidilmek istenen yere doğru yapılacak mücadeleden bahsediyorum. Maymun iştahlı deyiminin tersi… Maymunların suçu neyse…
Sebat etmek şansı sizin tarafınıza çekiyor. Yaptığınız işte iyi oluyorsunuz, kendinizi daha iyi tanıyor, tanıtıyorsunuz. Girişkenlik ile birleşince doğru zamanda doğru yerde olma olasılığınız hiç beklemediğiniz oranda artıyor. Dünyada sizin fikir ve yeteneklerinize sahip çok insan var. Üzgünüm, gerçek bu… Amaca ulaşmak için yola çıkmak, kazaya ortam hazırlamak, vazgeçmemek gerekiyor. İnsanın başına gelen birçok şey, gerçekleştikten sonra bariz ve öngörülebilir olarak algılansa da inat edilmezse başa gelmiyor. Evde oturan, vazgeçen, yoldan dönen kendine hak ettiği şansı yaratmıyor, başarı olasılığını düşürüyor.
Örneğin;
- İlgilendiğiniz bir konu/fikir/hobi var mı?
- Birçok konuya girişip, kısa sürede vaz mı geçiyorsunuz?
- 10 sene sonra bu konu (lar)da kendinizi nerede görüyorsunuz?
- Kendinizi geliştirmek için ne yapıyorsunuz?
- Düzenli ilgileniyor musunuz?
- Sürekli güncellediğiniz bir bloğunuz /vlogunuz var mı?
- Bu konu(lar)da çalışan yeteri kadar insan tanıyor musunuz?
- İlişkiniz Facebook/ Instagram / Twitter bağlantısı ile mi sınırlı?
- Bu konular(da) danışabileceğiniz insanlar/ mentorlar var mı?
Farkındaysanız fikriniz iyi mi ya da yetenekli misiniz diye sormadım. Çünkü başarıya ulaşmak adına bu sorulara vereceğiniz cevaplar daha önemli.
Anahtar Kelimeler: Gülşah Kaygusuz , Girişimcilik , Nedir , Örnekleri , Türleri , Kursu