Hayatımız boyunca kendimize bir takım hedefler belirliyor ve onların peşinden koşuyoruz, öyle değil mi? Amaçlarımıza ulaşmak için çalışıp çabalıyor, kimi zaman doğru kimi zamansa yanlış hedeflerin peşinden iz sürerek yaşam dediğimiz yolculuğumuzu bir şekilde tamamlıyoruz. Aslına bakarsanız; bu hedefe ulaşma serüvenine dünyaya geldiğimiz ilk anda başlıyoruz. Emeklemek, dünyayı tanımak, yürümek, konuşmak tamamladığımız ilk hedefler oluyor. Daha sonra ise okumayı sökmek, evimize pekiyilerle dolu karneler getirmek, sınavlardan yüksek puanlar almak, iyi bir üniversiteye yerleşmek, kazancı yüksek bir işe girmek, güzel bir arabaya binmek, terfi almak, mutlu yuvalar kurmak, başarılı anne-babalar olmak, çoluk-çocuğu evlendirmek, rahat bir emeklilik geçirmek gibi amaçlar uğruna çalışarak yolculuğumuzu tamamlıyoruz. Evet, göz açıp kapayıncaya kadar geçen hayatımız, aslında hedefler peşinde koşmak ve onları tamamlamaktan ibaret. Ne kadar çok hedefi başardığımız, hayatımızdan ne kadar tatmin olduğumuzu da belirliyor.
Bu söylediklerime ne kadar katılıyorsunuz bilemem ama hepimiz hayatımızı bu şekilde geçiriyoruz. Hedeflerimiz birbirinin aynı olmamasına rağmen hepimiz bir şekilde bir şeylere ulaşmak için didiniyoruz. Ulaşabildiklerimiz de başarımız ve mutluluğumuz üzerinde etkili oluyor. Yaşamımız boyunca ne kadar çok isteğimizi hayata geçirdiğimiz yolculuğumuzdan ne kadar hoşnut olduğumuzu da belirliyor. Tabii, eğer doğru şeyler peşinde koştuysak. Gerçekten ne istediğimizi bilerek yaşayıp, aslında bize ait olmayan hedeflerin peşinde oradan oraya koşmadıysak! Yani işin doğrusu bu! Evet, ne kadar çok hedefe ulaştığımız bizim başarılı ve mutlu insanlar olmamızda etkili ama eğer ki o hedefler doğru seçilmemişse durum tam tersine dönebiliyor. Zira ömrümüzü yanlış amaçlar için geçirirsek, elimize geçen tek şey pişmanlıklar ve geriye dönüp baktığımızda ağzımızdan üzüntüyle dökülecek “keşke” dolu cümleler oluyor.
İşte bu nedenden dolayı da hedefleri tamamlamakla geçen bu yaşam denilen serüvenimizde, doğru seçimler yaptığımızdan emin olmayız. Bizi gerçekten mutlu edecek hedeflerin peşinden mi, yoksa toplumun ya da başkalarının bize empoze ettiği amaçların peşinden mi koştuğumuzu bilmeliyiz. Çünkü sürdürdüğümüz serüvenin başrol oyuncusu sadece ama sadece biz olabiliriz. Diğer türlü, dikkatlice baktığımızda etrafımızda rahatlıkla görebileceğimiz sayısız ruhsuz bedenden biri oluruz. İşte bu nedenlerden dolayı bugün sizlerle konuşmak istediğim konu, hedeflere ulaşma serüveninizde ne kadar doğru adımlar attığınız. Yani ileride geçmişe dönüp baktığınızda ömrünüzü yanlış hedefler peşinden koşturarak geçirdiğinizi düşünmemeniz için aşağıdaki maddelerden konuşacağız. Eğer siz de yolculuğunuzu pişman olmayacağınız nitelikte geçirmek istiyorsanız o zaman aşağıdaki sorulara samimiyetle cevap vermeniz gerektiğini bilmelisiniz.
Bakış Açınız Ne Kadar Geniş?
Bakış açınız ne kadar geniş? Evet, bu soruyla demek istediğim hedeflerinizi belirlerken ne kadar geniş düşündüğünüz. Yani bir şeyin peşinden gitmeye karar verdiğinizde onun nedeninden daha çok ne olduğuyla mı ilgileniyorsunuz? Çünkü böyle yapıyorsanız, sizin için doğru olan şeyin peşinden gidip gitmediğinizden asla emin olamazsınız. Mesela; kazancı çok yüksek olan bir işe girmek için uğraşıyorsunuz. Bunun için yıllarınızı harcıyorsunuz. Peki, ama uğraşlarınızın gerçek nedenlerini biliyor musunuz? Neyin peşinde koştuğunuzu biliyorsunuz.
Tamam, onda sıkıntı yok da peşinden koştuğunuz şeyin nedenini gerçekten biliyor musunuz? Büyük ihtimalle hayır. Büyük ihtimalle siz de çoğu insan gibi hedeflerinize dar açıdan bakıyor, sonra da “istediğim her şeye sahibim neden hala mutlu olamıyorum” diyorsunuz. Neyi neden istediğinizi bilmeniz işte bu nedenden dolayı çok önemli. Uzun lafın kısası; kendinize bir hedef belirlemeden önce onun ne olduğuna değil nedenine odaklanmalısınız. Nitekim ancak bu şekilde doğru hedefin peşinden koştuğunuzdan emin olabilirsiniz.
Gerçek Hedeflerin mi, Yoksa Yansımalarının mı Peşinden Gidiyorsunuz?
Gerçek Hedeflerin mi Yoksa Yansımalarının mı Peşinden Gidiyorsunuz?Aslına bakarsanız bu da hedeflerinizi dar açıyla belirlemenizin alt sonuçlarından biri. Ama yine de gerçek-yansıma hedef meselesinden ayrıca bahsetmek istedim. Çünkü sayısız insan bu meselenin ne kadar önemli olduğunu göremiyor. Etrafımızda gördüğümüz o mutsuz yüzlerin çoğu bu büyük hatanın farkına varamıyor. Çünkü pek çok kişi gerçek değil yansıma hedeflerin peşinde koştuğunun ayrımında değil. Onları mutlu edecek amaçlar uğruna çalıştığını düşünenler aslında hiç de tatmin edici olmayan hedeflerin peşinde oradan oraya sürükleniyorlar.
Zira hep başkalarının düşüncelerini, başkalarının yaşamlarını, başkalarının tavsiyelerini dikkate alıyorlar. Sürüyü takip etmenin doğru olduğunu düşünüyor, bir sürü insanın aynı şeyi yapıyor olmasını doğruluk ölçütü olarak kabul ediyorlar. Ve ne yazık ki bu yaklaşımla kendilerine yapabilecekleri en büyük kötülüklerden birini yapıyorlar. Aslında istedikleri şeylerin peşinden değil istediklerini sandıkları hedeflerinden gidiyor ve hep aynı olumsuz sonuçla karşılaşıyorlar. İşte siz bu hatayı yapmamalısınız. Hedeflerinizin ne kadar gerçek olduğunu titizlikle düşünmeli, yaptığınız şeyin başkalarını mutlu etmek için mi yoksa sadece siz öyle istediğiniz için mi olduğuna karar vermelisiniz.
Hedeflerinize Ulaştığınızda mı Mutlu Olacağınızı Düşünüyorsunuz?
Hedeflerinize Ulaştığınızda mı Mutlu Olacağınızı Düşünüyorsunuz?Hedeflerinizin doğru belirleyip belirlemediğinizi anlamak için cevap vermeniz gereken bir diğer soru da bu. Evet, siz de hedeflerinize ulaştığınızda mutlu olacağınızı mı düşünüyorsunuz? Çünkü eğer yaklaşımınız bu yöndeyse, bilmeniz gereken bazı şeyler var demektir. Birincisi, mutluluğu hedeflerinizi tamamlamaya bağlamamanız gerektiği. Tamam, elbette gerçeğe dönüştürdüğünüz her hayalinizle mutlu olacaksınız. Ama bu demek değil ki, mutluluk sadece isteklerinizi gerçekleştirdiğinizde elde edilebilir. Hedefinize ulaşamadığınızda mutlu olabileceğinizi bilmelisiniz. Ya da o amaç için çalışırken de mutlu olabilmelisiniz. Bir tek kupayı elinize aldığınız anda değil, yarışa hazırlanma aşamasında da yarışırken de gülümseyebilmelisiniz. Kısacası; hayattan keyif almak için hedeflerinize ulaştığınız günü beklememelisiniz. Bütün mutluluğunuzu o ana bağlarsanız, hem anı kaçırır hem de gerçek anlamda tatminkar bir hayat yaşayamazsınız.
Hedefinizi Tamamlayacağınıza Ne Kadar İnanıyorsunuz?
Hedefinizi Tamamlayacağınıza Ne Kadar İnanıyorsunuz?En az diğerleri kadar önemli olan bir diğer konu da bu. Çünkü hedefinizi belirlerken ona ulaşacağınıza ne kadar inandığınız amacınızın doğru ya da yanlış olmasında büyük oranda etki yaratıyor. Eğer içinizden geçen hedefi gerçekleştiremeyeceğinize inanıyorsanız, fark etmeden yanlış olan seçeneğe doğru yöneliyorsunuz. Çünkü bilinçaltınız size onu asla başaramayacağınızı söylüyor, siz de bu sese kulak vererek aslında istemediğiniz bir şeyin peşinde koşmaya başlıyorsunuz. İşte bu nedenle de; kendinize olan inancınız hedefinizi doğru bir şekilde belirleme üzerinde çok etkili.
Kısacası; bilinçaltınızın size söylemeye çalıştığı şeye değil içinizden geçen sese kulak vermelisiniz. Hedefinizi tamamlayacağınıza inanmalı, eğer tereddütleriniz varsa da onların korkularınız mı yoksa gerçek düşünceleriniz mi olup olmadıklarına karar vermelisiniz. Korkularınız yüzünden tutkularınızdan vazgeçerseniz, hayatınız boyunca pişmanlık yaşar ve büyük ihtimalle hayatınızı kendinizi suçlamakla geçirirsiniz. Böyle sonuçlarla karşılaşmak istemediğinizi düşünerek, kendinize ve yapabileceğinize olan inancınızı bir kez daha düşünmeniz gerektiğini söylüyorum.
Çok Fazla Hedefiniz mi Var?
Çok Fazla Hedefiniz mi Var?Çok fazla şey hedefliyor olabilir misiniz? Kaldıramayacağınız kadar çok yükü sırtlanmış olabilir misiniz? Acaba hedeflerinize ulaşmadaki başarısızlığınız aynı anda birden çok şeye odaklanmanız olabilir mi? Bu sorulara vereceğiniz cevabını evetse, o zaman hedeflerinizi bir kez daha gözden geçirmelisiniz. O an içinde sizi zorlayan hedeflerinizi elimine etmeli, sadece bir tane büyük hedefe odaklanmaya çalışmalısınız. Mesela; aynı anda hem dünya turuna çıkmayı hem de Mısır piramitlerini görmeyi hedefliyorsunuz. O zaman küçüğünden başlayın. Yani dünya turuna çıkmayı başka bir zaman erteleyin ve daha kolay olana yönelin.
Hem bu şekilde kendinize olan inancınızı da arttırmış olursunuz. Sonuçta; çok fazla şey hedeflemenin sizi başarıya götüreceğine inanmaktan vazgeçmelisiniz. Tamam, hedeflerinizin olması kötü bir şey değildir. Ama bunları bir öncelik sıralamasına sokmaz ve hepsini aynı anda yapmaya çalışırsanız normalde kolaylıkla ulaşabileceğiniz hedeflerden de şaşmış olursunuz. İşte bunun önüne geçmek için hedeflerinizi bir bir tamamlamaya çalışmalısınız. Unutmayın, aynı anda birden çok yöne saparsanız, sonunda kaybolursunuz.
Stratejileriniz Ne Kadar Doğru?
Stratejileriniz Ne Kadar Doğru?Hedefiniz doğru belirlediniz diyelim. Peki, ya stratejileriniz? Hedefe ulaşmak için çizdiğiniz yolunuz ne kadar doğru? Sınırların ne kadar içinde ne kadar dışındasınız? Varmak istediğiniz noktaya ulaşmak için doğru yönde ilerlediğinizden emin misiniz? Eğer değilseniz; hedeften şaşar ve yanlış şeylerin peşinden koşmaya başlayabilirsiniz. İşte bu nedenle; planınızı doğru bir şekilde yapmaya da dikkat etmelisiniz. Çünkü hedefinizin doğru olması ona ulaşmanız için ne yazık ki yeterli olmuyor. Bir sürü kişi doğru hedefin peşinde yanlış adım attığı için istediği hayatı yaşayamıyor. Yoldan çıktığı için ya da hedefe asla varamayacağın düşündüğü için kendini başarısız hissediyor. Bu yüzden, hedefinizi doğru belirlemekle kalmamalı, aynı zamanda ona nasıl ulaşmanız gerektiğini de bilmelisiniz. Çünkü bunlar bir bütün olarak sizi istediğiniz noktaya ulaştıracaktır.
Beklentileriniz Çok Düşük ya da Çok Yüksek Olabilir mi?
Beklentileriniz Çok Düşük ya da Çok Yüksek Olabilir mi?Hedefinizi doğru bir şekilde belirleyip belirlemediğinizi anlamak için yapmanız gereken bir diğer şey de bu. Beklentilerinizin gerçeğe ne kadar uygun olduğuna karar vermeniz gerektiğini söylüyorum. Hedefiniz belirlerken kendinizi küçümsemediğinizden ya da çok fazla yüksekte görmemeniz gerektiğinden bahsediyorum. Çünkü her iki şekilde de kendinize uygun olan hedefi belirleyemezsiniz. Ya hayattan yapabileceğinizden çok daha azını isteyerek yaşamınızı gerçekten tatmin olmadan sürdürürsünüz. Ya da kendinizi dev aynasında gördüğünüz için asla ulaşamayacağınız bir hayalin peşinde koşturarak kendinizi heba edersiniz. Nitekim her iki durumda da elinize geçecek tek şey yanlış seçim yapmanın vereceği mutsuzluk ve pişmanlık olur. Ama siz bunu istemiyorsunuz öyle değil mi?
O halde hedeflerinizin size ne kadar uygun olduğunu tekrar tekrar düşünmelisiniz. Daha emeklemeyi bile bilmeyen bir bebeğin rüyasında koştuğunu görmesi gibi, siz de hiç gerçekleştiremeyeceğiniz hedefleri gerçeğe dönüştürmeyi düşlememelisiniz. Ya da yeteneklerinizi küçümseyerek, “ben ancak bu kadarını yapabilirim” deyip önünüzdekine razı olmamalısınız.
paratic.com
Anahtar Kelimeler: Hedef , Hedef Belirleme , Hedef Belirleme Örnekleri , Hedef Belirleme Teknikleri , Hedef Belirleme Hikayeleri , Hedef Belirlemek İstiyorum , Hedef Belirleme Sözleri , Hedef Belirlemek İçin Yapılması Gerekenler