1.Müşterilerinize kendilerini özel ve değerli olduklarını hissettirin
Hayatımızın her noktasında geçerli bir durumdur. Her zaman seçim yaparken önceliğimiz bize değer veren, önemseyen kişilerdir. Bu yüzden Alışveriş yaptığımız bir üründe hizmete bakarız. Dikkate alındığımızı hissettiğimizde hep o marka ya da mağazayı seçeriz.
Örneğin bazı mağazalardan yâda kuaförümüzden vazgeçmemizin nedeni de budur. Çünkü bizi iyi tanırlar, özel ilgi gösterdikleri için bu yerlerin hatasını bile kabul edebiliriz. Ama tam tersi olduğunda işinde çok iyi olan biri ilgisiz, asık suratlı biri ise vazgeçmemiz çok kolaydır.
Birçok müşteri sırf bu yüzden hizmet aldıkları mağaza ya da kurumu değiştirir. En önemlisi sizden alışveriş yapmayacağını düşündüğünüz kişilere bile ilgili davranın. Alışveriş yapacağı zaman ilk seçeceği kişi ya da ilk tavsiye edeceği yer siz olursunuz.
Network marketing sisteminde de ekibinize dahil olmasını istediğiniz kişilere, mutlaka ilk yapacağınız bu olmalı. Hatta bu sektörde daha önemlidir. Belirli bir süre sizin ilginize alışan kişi sadece sizinle uzun zaman geçirmek adına ekibinize dahil olacaktır. Ve özel hissettirdiğiniz, takdir ettiğiniz kişiler daha çok başarılı olacaktır.
2. Neşeli ve mutlu görünün, harika bir gülümsemeniz olsun
Gülümsemek bulaşıcıdır. Her insanın hayatında mutlaka sorunlar vardır. Bu yüzden bu sorunlardan uzaklaşmak, mutlu hissedebilecekleri bir ortamda olmak isterler. Esprili, mutlu, güler yüzlü kişilerin yanında olup bir müddet sonra aynı şekilde hissederler. Tam tersi içinde aynı şey geçerlidir.
Hayatınızda ki sorunu yüzünüze yansıttığınızda uzak durulan kişi olursunuz. Bu ise size hiçbir şey kazandırmaz.
Kendinizi banka kuyruğunda düşünün, asık suratlı sert bir gişe memuruna mı, güler yüzlü birine mi işlem yaptırmak istersiniz? Belki asık suratlı olanın o an yaşadığı kötü bir durum vardır ama müşteri bununla değil sonuçla ilgilenir.
Eğer neşenizi kaybettiyseniz, sizi kendi isteğinizle neşenize kavuşturacak yol zaten mutluymuşsunuz gibi davranıp konuşmaktır.
3. Kullanılan dil ne olursa olsun, kişi için en önemli, kulağa en hoş gelen söz kendi ismidir.
Bir kişinin adını doğru hatırlayabilmek ve kolayca söyleyebilmek, o kişiye yapılmış güzel ve etkili komplimandır.
Liderlikte ve yöneticilikte başarının en büyük sırlarından biri ekiplerin çalışanların ve müşterilerin ismini hatırlayabilme başarısıdır.
O kadar önemlidir ki…
Teksas Ticari Yatırımlar Şirketi müdürü Benton Love’e göre firmalar büyüdükçe soğuklaşmaktadırlar. “havayı yumuşatmanın tek bir yolu var” diyor Love. “O da insanları isimlerini hatırlamak. Bana isimlerini hatırlayamadığını söyleyen bir yönetici aynı zamanda işinin önemli bir bölümünü de hatırlayamadığını ve işi bataklık kumu gibi bir zeminde yürüttüğünü söylüyor demektir” diyor.
4. İyi bir dinleyici olun, diğer insanlara kendilerinden söz etmeleri için cesaret verin.
İyi bir dinleyici olmak çok önemlidir. Hep yanlış düşünülen bir algı vardır. İkna etme kabiliyetine sahip olan kişiler ağzı iyi laf yapan, çok konuşan kişiler olduğu düşünülür. Ama bu tamamen yanlış bir düşüncedir.
Çünkü insanlar kendilerini dinleyen kişileri tercih ederler. Dinlemekle kalmayıp gerçekten anlattıkları konu üzerine konuşmak daha da onları konuşmaya cesaretlendirmek, sizi çok değişik bir sonuca götürür. O kişi sizi hep iyi bir konuşmacı olarak anımsar.
İyi konuşmacı olarak düşündüğümüz kişileri bir düşündüğümüzde; bize daha iyi hitap ettiğini, söylediklerini anladığımız, ilgi alanımız ile ilgili konuşanlardır.
O halde karşı tarafın bilmediği birçok şeyi konuşmak yerine onun ilgi alanını konuşturmak ve onu gerçekten kulaklarınızla değil, gözleriniz ve duygularınızla dinlemeniz sizi ön plana çıkaracaktır.
5. Başkalarının görüşlerine saygı duyun, tartışmadan kaçının
Hayatta herkesin tutmuş olduğu bir taraf, doğruları, yanlışları, hayranlıkları vardır. Bu düşünceler herkes de aynı olmak zorunda değildir.
Her insan sevdiği savunduğu şeyler vardır. Başkasına göre yanlış olsa da ona göre doğrudur ve bunu değiştirmeye çalışmak, yapılacak en büyük hatadır.
Tartışmayı kazanamazsınız. Çünkü kazansanız da kaybetseniz de bir şeyleri kaybetmişsinizdir. Neden? Diyelim ki bir kişiye karşı bir zafer kazandınız ve onun fikirlerini bir paçavra gibi parça parça ettiniz. Siz haklı cıktınız. Peki ya sonra! Haklı çıktığınızda bu kişi sizinle çalışacak mı? Ya da haklısınız diye sizi sevecek mi? Daha çok nefret kazanacaksınız.
Karşı tarafın düşüncelerine saygı gösterdiğiniz de ve onunla tartışmadığınızda, onun tarafında yer aldığınız da bu durum karşılıklı olacağından hem onu hem de çevresinde bulunan kişileri kazanacaksınız.
Unutmayın, eğer siz ona karşı haklı çıkıp tartışmaya girdiğinizde o kişi başkalarına sizi iyi olarak anlatmayacaktır. HAKLI DEĞİL, MUTLU OLMAYI SEÇİN.
6. Olayları karşı tarafın bakış açısından görmeye çalışın
İş hayatındaki başarının en büyük sırrı, İnsan ilişkileridir. İnsan ilişkilerinde ki başarı ise olay karşısındaki kişinin, bakış açısından görebilmeye dayanır. Bunu uygulayarak, bu konuda kendinizi geliştirerek, iş hayatınızda da sosyal hayatınızda harikalar yaratabilirsiniz.
Her zaman bir durum karşısında dürüstçe kendinizi o kişinin yerine koymaya çalışın. Eğer Kendi kendinize “Onun yerinde olsam ne düşünür, nasıl davranırdım? “ derseniz her zaman kazanırsınız.
Bir sohbette işbirliğini, karşınızdaki kişinin düşüncesine kendi düşüncenize verdiğiniz önem kadar, değer verirseniz ancak sağlarsınız.
Karşıdaki kişinin sizi dikkatle dinlemesi, fikirlerinizi önemsenmesini istiyorsanız, müşteri ise bu kişi; konuşmadaki amacınızı baştan belirleyip ve en önemlisi kişinin duymak isteyecekleri cümleleri de konuşmanıza eklediğiniz de sonuç muhteşem olur.
Anahtar Kelimeler: Mine Topbaş , İş Hayatı , Müşteri , Yönetici , Kariyer