Türkiye kültür olarak başarıyla beslenen bir kültüre sahiptir diyebiliriz. Büyük başarılar elde etmek en büyük motivasyonumuzdur. Futbolda, siyasette, bilimde sanatta hep “İşte Türkler” dedirtmek üzerine kurulu bir topluma ve medyaya sahibiz. Başarısızlık deneyim değil, dışlanan ve beceriksizlikle eşdeğer görülen bir kavramdır. O yüzden başarısızlıklar her zaman örtülür, sessizce rafa kaldırılır.
Silikon Vadisi’nde en ilginç konulardan biri girişimcilerin girişimleri bir deney olarak görmesi, o deneyi en doğru şekilde yapıp, olmuyorsa hemen kapatıp başka bir deneye yani “girişime” geçmeleri olarak özetlenebilir. “We’re just trying” cümlesi aslında başlangıç aşamasında bile sadece bir inovasyonu denediklerini ve kullanım oranlarına göre inovasyonu devam ettirdiklerini veya kapattıklarını göstermektedir. Tabii bunu yaparken akıllarına gelen herşeyi denemiyorlar. Can acıtan bir problem olması ve hızlı büyüyebilecek bir potansiyele sahip olması bir girişimin olmazsa olmazları. Bir problemi çözen fakat her sene %10-%20 büyüyen bir girişimi kârlı bile olsa hemen kapatma eğilimi Silikon Vadisi’nde oldukça yaygın. “Problem-Solution-Fit” diye adlandırılan “ürününüzün, çözmeye çalıştığınız problem için iyi bir çözüm olduğunu göstermek” erken dönemdeyken oldukça önemsenen bir kriter. “Bir problemi çok iyi bir şekilde çözdük, çok hızlı büyüyoruz, global olabilecek potansiyele de sahibiz, pazar da kabullendi” cümleleri oradaki yatırımcıların duymak istediği cümleler.
Madem girişimler bir problemi çözmeye aday deneyler, bu deneyi yapanlar eğer bu deney sırasında çok şey öğrendiyse, ellerinden geleni (ürün yönetimi, pazarlama, müşteriyi dinleme, pivot...) yaptıysa pazar asla girişimciyi cezalandırmıyor, tam tersine girişimcinin tekrar girişim ekosistemine katılması isteniyor. Çünkü pazarın ilk girişimlerini yapan girişimcilerden çok, deneyimli girişimcilerden kurulu olmasını isteyen bir yatırımcı ekosistemi var. Bu da girişimcileri daha deneysel gitmeye, daha cesur adımlar atmaya itiyor. Türkiye’de ise bu durum tam tersi bir istikamette ilerliyor. Sadece girişimlerde değil futbolda bile başarısız bir teknik direktör veya futbolcu hemen yerine dibine sokulur, çoğu bir sonraki işlerinde daha az özgüvenle çalıştıkları için sürekli olarak aşağıya giden bir süreç yaşar. Başarısızlığı övecek değiliz fakat başarısızlığı bir tecrübe olarak görüp tecrübeli insanları da sürekli olarak ekosistemde tutmamız bizi, Silikon Vadisi kültürüne bir adım daha yaklaştıracak, girişimcilerimiz de biraz daha cesur adımlar atacaktır.
Kaynak: BKM
Anahtar Kelimeler: Başarısızlıktan Korkmayan Girişimci , Silikon Vadisi Girişimcileri , Silikon Vadisi Girişimcilerinin Başarı Öyküleri , Silikon Vadisi , Başarısızlık Ve Başarı Arasındaki Fark , Girişimcilik , Girişimci , Türkiye’de Girişimci Olmak , Türkiye’nin Başarılı Girişimcileri