Genç nesil yetiştirilmeye en uygun zihinlerdir aslında. Ana okulu çağına gelen her bir birey ebeveyn ve de öğretme yetisi olan kişilerin yönlendirmeleri ile ana okulu- ilkokul-lise-üniversite-yüksek lisans-doktora seviyelerinde eğitimler için yetiştirilirler. Herkesin zihni; kullanacak olduğu zihin bilgisiyle geliştirilir.
Bizlere almış olduğumuz eğitimler eğitim hayatımızda sadece kimi zaman teoriktir kimi zamanda birebir uygulamaya dair elde edilecek olan tecrübelerimize dayalıdır. İlkokul çağında yetiştirilen bir bireyin daima hayatın her alanında elde edeceği deneyimleri gözlemleri ve de alacağı kararları uygulama konusunda genelde ailesi ve de yönlendiricisi olan kişilerin aktarımlarıyla elde etmeleri söz konusudur. Fakat durum lise ve üniversite seviyesine gelince de daha da farklılıklar ve de deneyimler ile tecrübeler gerektirir. Artık karar alma karar verme aşamalarında da bireylerin tavır ve sundukları duruşlar da değişkendir. Aslında ülkemizde eğitim seviyesinin de ve de kalitesinin de önemi bu süreçte çok büyük bir önem teşkil etmektedir. Öğretilmiş çaresizlik içerisinde bulunan herkesin kendi yapabileceklerinin henüz farkında olmadan yetiştirilmeleri de geçmişlerinde olan öğretilerinin sonuçlarıyla ilgilidir. Bu kişilerin beyinleri adeta uyutulur veya düşünmeyi unutturulmuş gibi; bulunmuş oldukları ortama ve çevrelerinde ki örnek emsal teşkil eden insanlar gibi yetiştirilmeye de devam ederler. Bu durum oysa bir kısır döngüdür. Bu kısır döngüden çıkmak isteyen ya da farkındalık gösteren bireyler de çok ciddi konumlara beyinlerini kullanarak kendilerini gayet iyi bir şekilde taşırlar. Sizlere farkında olmadan uyutulan beyninizi uyandırmanızın nasıl etkilerinin olacağından söz edeceğim.
Uyuyan beyninizi uyandırın gençler. Beyin nasıl uyandırılır?
Beyninizin uyanma zamanı gelmedi mi? Daha etkili düşünmek için, daha etkili öğrenmek için beynimizi uyandırmak zorundayız. Biz beynimizin yaklaşık % 1 ini ya da daha azını kullanmaktayız. Peki geri kalan kısım kullanılmıyor mu? Kullanılmıyorsa bunu kullanmanın yolları nelerdir? Beyin potansiyelinin neden bu kadar azının kullanılmasının temel sebeplerinin başında, beynin nasıl çalıştığının, yakın zamanlara kadar bilinmemesi geliyor. Zihinsel yeteneğimizi kullanmakta karşılaştığımız birçok sorun, beynin temel kapasitesinin eksikliğinden değil, onun potansiyeli ve nasıl kullanılacağı konusunda yetersiz bilgiden kaynaklanmaktadır. Beyin geliştirmenin özü; düşünme sürecinizde etkin bir denetim sağlamak, çözülmesi güç sorunlara daha etkili bir şekilde yaklaşmanızı sağlayacak olan zihinsel araçlar geliştirmek, kendinizi hatalı sanılarınızdan, kendinize duyduğunuz güven eksikliğinden ve katı düşüncelere duyduğunuz aşırı güvenden kaynaklanan zihinsel kördüğümden kurtulmanızı sağlamaktır. İnsan beyninin muazzam potansiyelini bilim adamları henüz keşfediyorlar. Önemi asla ikinci derece olmayan bir organdır BEYİN! 1 dakikada insan beyninde 100.000 ile 1.000.000 arasında elektro- kimyasal reaksiyon meydana gelmektedir. Dünyanın tüm telefon sistemlerinin karmaşıklığı beynimizin bezelye büyüklüğündeki bir parçasına eşdeğerdir. Beyin yaşam boyunca saniyede on yeni bilgi alsa dahi dolum noktasına ulaşamıyor. İnsan beyninde 10 milyar nöron bulunmaktadır. Her bir nöronun binden fazla sinapsı, yani sinir hücreleri arasındaki bağlantı noktaları var. Beynin nörolojik sisteminin engin iletişim ağı içindeki toplam ilişki sayısı son derece astronomiktir; bu sayı bilinen evrendeki parçacık sayısından daha fazladır. Beyni ciddi bir şekilde inceleyen nörologlar bile onun gerçek sınırlarını, hatta hangi tür beynin daha güçlü olduğunu bile belirleyememektedirler. Düşündükçe, hafızasını kullandıkça nöronlar arası bağların güçlenmesinden ve artmasından dolayı insanın hafıza gücüde gelişmektedir. Beynini kullanmayanlarda ise nöronlar arası bağlar zayıflamakta ve potansiyel hafıza gücü kullanılamamaktadır. Bunlar sadece beynin kapasitesine bazı örnekler. Beyin kapasitesini kullanma yöntemlerinden de kısaca bahsedersek, bunları şöyle özetleyebiliriz;
• Aklı devamlı uyarmak ve akılda tutma ve önemseme pratiklerini mümkün olan her yerde yapmak gerekiyor,
• Temel bellek deposunu artırmak amacıyla yeni konular ve yeni diller öğrenmek için bir program başlatma,
• Zihinsel katılığınızı yenin ve onu esnetin,
• Konuştuğunuz dili öğrenin ve onu anlamaya çalışın,
• Kişisel kelime bilginizi geliştirin, basmakalıp kelimeler kullanmayı bırakın,
• Duygularınıza güvenmeyi öğrenin,
• Sayılara yeni bir yaklaşım geliştirin, problemlere mantıklı bir şekilde yaklaşın,
• Anlayışa ulaştıran şeyleri gözlemleyin, başarınızı anımsamak üzerinde yoğunlaşın,
• Kendinize ayarlanın, kendi ölçüm aracınız olun,
• Alışılmadık sosyal durumlara katılın, kaybolmaktan korkmayın,
• Duyularınızı ve dikkat alanınızı geliştirin, algılarınızı geliştirin ve onlara güvenmeyi öğrenin.
Alabileceğiniz kendinizi geliştirmeye dayalı Kişisel Gelişim eğitimlerine ve de NLP teknikleriyle elde edebileceğiniz davranış bilgilerine beyninizin tıpkı bir oksijen misali ihtiyacı bulunduğunu asla unutmayınız. Hayatınızın geri kalan kısmının bugün ilk günüdür. Size verebileceğim en güzel tavsiye aslında sadece bulunduğunuz anın kıymetini en iyi şekilde bilerek her anınızı en güzel ve verimli olarak yaşayabilmeniz olacaktır. Bunu kendinize bir tutum olarak, alışkanlık olarak edinin. Yeteneklerinizi ömrünüzün her zamanında geliştirebilir ve yeni yeteneklerde edinebilirsiniz. Çünkü; Yetenek yaşa bağlı değildir. Hayatın size sunacağı sürprizlere her zaman hazırlıklı olun ve sevdiklerinize de bu güzel hareketinizi öğretin. Düşünen beyin ve yararlı zihinler ile hayatınızın daha da güzelliklerle dolu bir serüven olduğunu sizlerde ömrünüz içerisinde elbette göreceksiniz. Başarılarınız sizin beyninizin hareket eden düşüncelerinizle size gelecektir. Başarmamak üzere asla kendinizi programlamayın. Başarmaya programlayın kendinizi.
KASIM YILMAZ
NLP PRACTITIONER & KİŞİSEL GELİŞİM UZMANI
Anahtar Kelimeler: Kasım Yılmaz , NLP , Kişisel Gelişim , Eğitimleri , Nedir , Eğitimi , Teknikleri , Tekniği , Uzmanı , Uzmanlığı , Ne Demek