Eğitim sistemimiz gençleri, hayata ve meslek yaşamı yerine sınavlara hazırlıyor. İnsanın asıl sınavı olan hayatın kendisi için ne kazandırdığı ise tartışmalı. Eğitim sistemimiz, öğrencilere ne alması gereken bilgileri tam olarak verebiliyor ne de onların hayatta başarılı olacak yönlerinin gelişmesine yardımcı oluyor.
Oysa okullar öğrencilerin, kendi özünü gerçekleştirmeye yardımcı olmalı. Kendin olmayı, kendini gerçekleştirmeyi becerebilmek, kendin olarak yaşamak ve kendini tanımak “Ben Kimim?”i bilmek hayatta en önemli veridir.
Sosyal ve duygusal zekâları gelişmiş olmalı: Önceleri öğrenciyi değerlendirme kriteri olan IQ artık tek başına anlamını yitirdi. Günümüzde iş ve sosyal hayattaki başarının temel anahtarı, bireyin sosyal ve duygusal zekâsındaki gelişimle ilgili. Duyguları tanıma, kendi duygularının farkında olma ve yönetebilme, kendini motive edebilme, empati kurma becerisi, girişkenlik, etkileyebilme ve liderlik edebilme becerileri yaşamın içindeki başarıyla çok doğru orantılıdır. Dahası artık bilim insanları CQ (Kültürel Zekâ) üzerinde çalışıyor, küresel dünyanın küresel çalışanları için kültürel zakânın gelişmiş olmasını en önemli unsur olarak görüyorlar. Bunun için öğrenciler artık çok kültürlü ortamlarda bulunma, iyi arkadaşlar seçme, sosyal medya hesaplarında yıllar sonra karşılarına çıkacak kimliklerini oluşturma gibi konularda okul yıllarından itibaren daha duyarlı olmalılar.
Çok yönlülük ve bütünsel zihinsel-duygusal-bedensel gelişim: En az akademik gelişim kadar önemlidir. Bunun için okul yıllarında sanat ve sporla ilgilenmek ve en az birini tutkuyla, severek yapmak gerekiyor. Örneğin, müzikle uğraşmak, gencin kendini bireysel ifadesidir. Sporla uğraşmak ise sadece sağlıklı bir bedene sahip olmak değil aynı zamanda takımın bir üyesi olmayı da öğrenmektir.
Analitik düşünme ve problem çözme becerileri: Bu becerilere sahip olmak ise 21’inci yüzyılın en önemli özelliklerinden biridir. Neden-sonuç ilişkisi kurabilmek, olayları çok yönlü inceleyebilmek ve seçenek oluşturabilmek için; okul döneminde gençlerin matematikle arasının iyi olması ve ayrıca satranç, bilardo gibi zihni geliştirecek oyunları öğrenmesi gerekiyor.
Sorumluluk alma ve özdisiplin sağlama: Önem verdiğimiz konulardan birisidir. Bunun aile temelli olduğu ve okulla birlikte devam ettiği bir gerçek. Gençlerin, evde yerine getirmeleri gereken sorumluklarla birlikte okulda da bazı sorumlulukları var. Derse zamanında girme, ödevlerini yapma, okul kurallarına uyma vb. gibi sorumlulukları yerine getirmesine dikkat edilmeli. Bu sorumluluklar, okul ve aile işbirliğiyle gencin öz disiplininin oluşmasını da sağlar.
Girişimcilik, yaratıcılık ve yenilikçilik: Son zamanların en çok üzerinde durulan özelliklerdendir. Hiçkimse var olmayanın üzerinde bir şey yaratamaz, yani hiçbir şeyi yoktan var edemez. Gençlerin de bir önceki bilgilerin üzerine bir şeyler ekleyerek yeni bir durum oluşturmaları gerekiyor. Okullarda oluşturulan inovasyon kulüpleri ve proje çalışmalarına katılmak, var olan etkinliklerin farklı ve daha iyi nasıl yapılabilceği üzerine araştırmak onların bu yönlerini destekleyecektir. Bu özelliklerini geliştirebilmek için okulda çeşitli gençlik kulüpleri kurmalı ve çalışmalılar, sosyal sorumluluk projeleri vb. girişimleriyle geleceğe hazırlanmalılar.
Akademik bilgi donanımı: Olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Hayata adım atmadaki en önemli basamaklardan biri olan mesleki hayallerini gerçekleştirmek için gençlerin üniversiteye hazırlanırken, okulda verilen programları ve dersleri tam anlamıyla öğrenmeleri gerekiyor. Üniversite eğitimi ve yaşam bu öğrenme üzerine temellenecektir.
Yurttaş olma bilinci kazanmak: Yurttaşlık sadece toplum değerleri ile sınırlı değil. Yurt kavramı artık dünya ile iç içe durumda ve evrensel değerlere bağlılıkla birlikte bunun yerel sentezi yeni yurttaşlık bilincini oluşturuyor. Bu anlamda gençlerin, doğru toplumsal reaksiyonları üretebilmek ve kendi gelecekleri üzerinde söz sahibi olmak için daha fazla çalışmaları gerekiyor.
Türkiye’deki üniversitelerin, gençlerin yetkinliklerini geliştirme konusunda pek fazla bir şey yapmadıklarını gözlemliyoruz. Birçok yetkinlikleri eksik olarak gelen öğrenci üniversitede de bunları tamamlayamıyor ve üniversite mezunları ile ülkenin ihtiyacı olan işgücü arasında ciddi uçurumlar oluşuyor. Dünyada, 21’inci yüzyılın öğrenme çerçevesinde, okullarda kazandırılan yetkinliklere bakıldığında, öğrencilerin gelecekte başarılı olmak için gerekli olan yetkinlik, bilgi ve deneyimlerinin ön plana çıktığı görülüyor. Bunlara kısaca değinecek olursak şöyle sıralayabiliriz:
Temel dersler ve 21. yüzyıl temaları: İngilizce, edebiyat, dünya dilleri, sanat, matematik, ekonomi, bilim, coğrafya, tarih ve yurttaşlık bilgileri gibi temel derslerle, bunlara ek olarak; küresel bilinç, finans, ekonomi, işletmecilik ve girişimcilik okuryazarlığı, yurttaşlık okuryazarlığı, sağlık okuryazarlığı, çevre okuryazarlığı ve sosyal sorumluluk gibi disiplinler arası temaların da okulların bu temel alanlarının içine yerleştirilmesi gerekiyor.
Öğrenme ve inovasyon yetkinlikleri: Gittikçe karmaşıklaşan yaşam ve iş ortamlarına hazırlıklı olan öğrenciler ile olmayanları ayıracak olan şey yaratıcılık ve inovasyon, kritik düşünme ve problem çözme, iletişim ve işbirliğidir.
Enformasyon, medya ve teknoloji yetkinlikleri: Teknoloji ve medya tarafından yönlendirilen bir ortamda yaşıyoruz. Bu ortamın özellikleri; bilginin bolluğu, teknoloji ürünlerinde hızlı değişim ve işbirliği sayesinde şimdiye kadar görülmemiş boyutlarda bireysel katkılarda bulunabilme potansiyelidir. Bu nedenle gençlerin bilgi okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, bilişim ve iletişim teknolojileri okuryazarlığı gibi birçok fonksiyonel ve kritik düşünme yetkinliklerine de sahip olması lazım.
Yaşam ve kariyer yetkinlikleri: Yaşam ve iş ortamları, içerik bilgisi ve düşünme yeteneğinden çok daha fazlasını gerektiriyor. Küresel rekabetin hakim olduğu bir ortamda başarılı olabilmek için öğrencilerin esneklik ve uyum sağlayabilirlik, inisiyatif alma ve özyönlendirme, sosyal ve kültürlerarası yetkinlikler, üretkenlik ve hesap verebilirlik, liderlik ve sorumluluk, yaşam ve kariyer yetkinliklerine odaklanıp geliştirmeleri gerekiyor.
Gençlerin kişisel gelişimi için neler yapmalı?
Okullar gençlerin kişisel gelişimlerinin başladığı ve aynı zamanda sosyalleştikleri ortamlardır. Günün 8-9 saatini okulda geçiren bir genç, gerek ders ortamında gerekse teneffüslerde ve tabi ki sanal ortamlarda arkadaşlarıyla paylaşımlarda bulunuyor. Gençler birçok rolleri ve alışkanlıkları ailede kazanmalarına karşın, gelişimlerinin tümünü bu çevrede tamamlayamaz. Okul, öğretim faaliyetleri içinde yer alan fonksiyonları ile aile eğitiminin bir tamamlayıcısı ve devamı niteliğindedir. Okul, aileden kaynaklanan çeşitli eksiklik ve yanlışlıkları da düzeltmekle sorumludur. Bu nedenle okul ve öğretmenin sorumlulukları da bu anlamda oldukça önemli. Bu çerçevede okullar, gençlerin yetenek ve becerilerinin gelişimine önem vermeli. Onların okulda etkin olmalarına ve sorumluluk almalarına olanak sağlanması gerekiyor. Öğrencilerin, takım halinde öğrenmeyi öğrenmelerini sağlamalı, rekabet yerine işbirliğini desteklemelidir. Okul aynı zamanda etkili iletişim kurabilmeyi ve dijital kültürü öğretmeli, duygusal ve kültürel zekâlarının gelişmesine destek olmalı, liderlik becerilerini geliştirilmesine önem vermelidir.
İyi bir kariyerin püf noktaları
Kariyer kişinin istek, hedef ve davranışları ile ortaya çıkan, yaşam boyu devam eden iş hayatının itici gücü olmalı. İyi bir eğitim ve çok çalışmak, ne yazık ki istenilen kariyer için tek başına yeterli değil. Farklı yanlarınız olduğunu kanıtlamanız için kariyer hedeflerinizi belirlemiş olmanız ve doğru kariyer planları ile yola koyulmanız gerekiyor. Bunun için şu noktalara dikkat edebilirsiniz:
Öncelikle ne istediğinizi gösteren iyi bir plan yapmak gerekir. Ayrıca, ilerlemek istediğiniz kariyer yollarından iyi örnekler belirlemeli ve kendinize bir rol model bulmalısınız. Kendi kişiliğinizi göz ardı etmemek de önemli, çünkü “kendin olmak ve kendini bilmek” başarınızı tayin edecek etkenlerden biridir.
Bunun yanında, seçtiğiniz işle ilgili gelişmeleri de takip etmelisiniz, bu gelişmelerden öğreneceğiniz en ufak bir ayrıntı bir gün işinize yarayacaktır. En önemlisi de öğrenmeyi hiç bırakmamaktır. Kaç yaşında olursanız olun ya da hangi eğitimleri almış olursanız olun, her şeyi bilemeyeceğinizi unutmamalısınız.
İşte ve okulda başarının en önemli unsurları
“İyi bir üniversiteden çok iyi notlarla mezun olmak, iyi bir iş bulmak ve bu işte başarılı olmak için yeterli mi?” sorusunu sorduğumuz zaman verilen cevap genelde “hayır” oluyor. O zaman “nasıl fark yaratabileceğinizi” bilmeniz gerekiyor. Bunun için yapılması gerekenler ise şöyle:
Uzmanlaşmak, bir alanda en iyi olmak, sürekli kendini geliştirmek, teknoloji okuryazarı olmak, mutlaka İngilizce bilmek ve bunun yanında fark yaratabilmek için diğer dünya dillerinden birkaçını bilmek, mesleğe başlamadan önce ulusal ve uluslararası deneyimleri çokça yaşamak böylece kültürel zekânın da gelişmesini sağlamak, takım çalışmasını bilmek, insan ilişkilerine değer vermek, bir işi yaparken sabırlı olmak ve asla “olmaz” dememek, işi tutkuyla yapmak ve fark yaratmaya çalışmak.
Hürriyet
Anahtar Kelimeler: Eğitim , Öğrenci , Sınav , Meslek , Kariyer