Zihnimizin bizimle olan oyunu ve bizim buna büyük bir sadakatle uymamız hayatımızı zorlaştırmaktadır. Kafamızın içindeki hiç bitmeyen iç seslerimiz, önceden kodladığımız bilinçaltı kodlarımız ve bedenimizin buna istinasız uyumu.
Hadi bu oyunu bozalım, yöneticinin biz olduğumuzu zihnimize kodlayalım.
- İlk önce sakin bir yerde nefes çalışmaları yapalım,
- Kafamızın içinde en çok duyduğumuz o sesin ne olduğunu anlayalım,
- Bize en çok ne söylüyor? En çok neyi düşünmemizi istiyor?
- Bedenimiz bu seslere uyumlu mu ve seslere uyum gösteriyor mu?
- Kendimizi ve bize ait özelliklerimizi fark etmeye çalışalım.
- Ben bana uzaklaşmış mıyım yoksa aşırı bencil mi olup çıkmışım?
- Zihnim bana her gün bir şeyler yaptırıyor kuralları o mu koyuyor ben mi?
Asıl önemli olan bu sorunun cevabını bulmaktır. Kuralları kim koyuyor, kim sorguluyor ve kim uyguluyor? Eğer kayıtsız ben bu kurallara uyuyorsam burada durmam gerekiyor.
Peki, nasıl, nasıl bu oyunu bozacağız.
- O sesler bizi ansızın yönlendirse de biz bunu her seferinde biliyor olmalıyız ve sorgulamalıyız.
- Hatta iç sese karşı çıkmak gerekiyorsa anında yapmalıyız.
- Oyununun bozulduğunu anlayan zihin sizin yönlendirmelerinize ilk başta karşı koyacak sizi zorlayacaktır, durmak yok, bu oyun sizin zihniniziniz değil.
- Bilinçaltınızda ki çocukluktan başlayan kodlarınız yine sizin istemeniz ile değişebilir, sadece bunu istemeniz yeterli olacaktır.
- Dinlemeyi öğrenmeliyiz, duymak değil anlamak önemlidir.
- Görmeyi öğrenmeliyiz, bakmak değil görüp kavramak.
- Hissetmeyi öğrenmeliyiz, anlık duygular değil kalıcı dokunuşlarla başlamak.
Bizler muhteşem eserleriz. Zihin ve beden kontrolünün bizde olduğunu her seferinde anlamak, kavramak ve hissetmek yaşam alanımızı genişletecektir.
Anahtar Kelimeler: Elif Ocaklı , Zihin , Oyun