Pozitif düşünce ile her ne kadar güzel bir yaşam ve güzel materyaller ile çevrenizi doldurmak mutluluğa işaret ediyor gibi dursa da nasıl hissedeceğinizi kafanızın içinden geçenler yönetmektedir. Pozitif düşüncenin dışına çıktığınızda, kendi kendiniz ile negatif konuştuğunuzun farkına varırsınız.
Kendi kendinize negatif konuşmanız pozitif düşüncenin önündeki en büyük engellerdir. Yanlış hiçbir şey yapmamış olmalarına rağmen negatif düşünceye sahip insanlar o kadar çok alışır ki bilinçli olarak zihinleri onları aşağı çeker. Bu insanlar güvensiz, savunmasız ve kararsız hissetmeye başlarlar. Daha da kötüsü birçok stres kaynaklı hastalığa kapılarını açarlar.
Negatif düşünen kişilerin 4 farklı kafa yapısı vardır:
Filitreleme
Birçok negatif düşünce yapısına sahip kişi olayların negatifini bulup çıkarır ve ona odaklanırlar. Bazen bir olaydaki negatife o kadar kapılırlar ki olayın pozitif yönlerini inkar eder ve asla kabul edemezler.
Kişiselleştirme
Bazı kişiler tüm trajedileri kendileri ile özdeşleştirirler. Her negatif şeyi kişiselleştirir ve kötü şeylerin gerçekleşmesinin nedenin kötü şansları olduğunu veya yaptıkları yahut yapmadıkları bir şey nedeniyle gerçekleştiğini öne sürerler. Bazen negatif olayları öyle bir mantığa oturturlar ki sizi bu olayların nedeninin kendi hataları olduğuna ikna ederler.
Felaketleştirme
En kötüyü tahmin etmeyi içerir. Kötü bir şey gerçekleştiğinde kendi negatif tahminlerini doğruladığını öne sürerek bu durumdan yarar sağlarlar.
Kutuplaşma
Bu tip negatif düşünceli kişiler her şeyi siyah veya beyaz olarak görürler. Bir olay ya harikadır ya da bir felaket. Bu tarz bir düşünce yapısı bir kişinin hayatının her parçasını etkiler. Etkileri hem fiziksel hem de psikolojik olabilir. Pozitif düşünce yapısını benimseyerek birçok medikal durumun önüne geçer ve hayata karşı pozitif bir bakış açısı yakalayabilirsiniz.
Pozitif bir bakış açısına sahip birinin hiçbir zaman depresif hislere sahip olmayacağını söylemek düşüncesizce olur fakat pozitif düşünme evresinde faydalı olabilir. Aşağıya doğru çöküşe geçmiş kişilere bu düşüşü engelleyecek araçlar önerebilir ve yaşamlarının pozitif yönlerini görmelerini sağlayabilir. Ayrıca depresyonda yaygın olan negatif düşünce yapısına son vermelerini sağlayabilir.
Bilimsel araştırmalar stres ile bağışıklık sistemi arasında direk bir bağ olduğunu ortaya koymuştur. Bir kişi stres ve negatiflik içerisinde olduğunda bakteri ve virüslere karşı daha savunmasız kalmaktadır. Bu nedenle soğuk algınlığı gibi birçok sağlık problemi ile yüz yüze kalırlar. Hayata karşı pozitif bir bakış açısı edinmek kişilerin ciddi sağlık problemleri ile mücadelesinde de destekleyici olmaktadır.
Pozitif düşünce yapısındaki kişiler daha az sayıda kalp ve damar hastalıklarına maruz kalmaktadır. Diğerlerine göre kan basınçları daha düşüktür. Sağlık üzerindeki etkileri aynı zamanda duygusal alanlara da yayılmaktadır ve stres ile mücadelede daha başarılıdırlar. Unutulmamalıdır ki sadece basitçe pozitif bir düşünce yapısı edinmek kötü şeylerin olmasına engel olmayacaktır. Fakat bu bakış açısı size bu kötü olaylarla mücadelede daha etkili olabilecek araçlar sağlayacaktır. Bazen mücadele yetenekleriniz çöker ve sizin negatif tarafınızı yahut korkularınızı besleyici şekilde sizi olayları inkara sürükler. Bazı kişiler için pozitif düşünme doğal olarak gelişirken diğerleri için onları doğru yola yönlendirecek profesyonel bir destek şart olur.
İnsanlara ve olaylara karşı "Bakış Açınızı" mümkün olduğu kadar genişletmeniz ve sorunların çözümlerine karşı "Yaklaşım Tarzınızı" pozitif yönde ortaya koymanız çözüm yolları bulmanızda daha çok kapı açacaktır.
Anahtar Kelimeler: Elif Ocaklı , Hayat , Pozitif , Düşünme , Bakış , Motivasyon