Bir işi başarmak, bir yerden başka bir yere gitmek, yeni bir girişimde bulunmak, hedef belirlemek ve o hedefe ulaşmak için duygulara ihtiyaç var.
Duygular, bizi harekete geçiren yapabilme gücümüz. Ama duygularımız aynı zamanda bizi felakete götürebilir. İşte bu nedenle duygularınızı denetlemeyi öğrenmelisiniz. Tabii duyguları denetleyebilmek için, önce duygularınızı tanımanız gerekiyor.
Bundan sonra sizi, ne başarısızlık duygusu, ne korkular, ne de öfke etkisi altına alamaz. Yolunuzdan alıkoyamaz. Hedefinize şaşmaz bir irade ve büyük bir güçle ilerlersiniz. Tabii bu arada bilmek gerekiyor. Kendinize hedef belirlemek ve harekete geçmek için, ne istediğinizi bilmelisiniz. Tıpkı çok sevdiğimiz ve zaman zaman anlattığım karınca hikayesinde olduğu gibi. "Valizini hazırlayan karınca tam yola çıkarken komşuları "Hayrola, nereye gidiyorsun komşu" diye sorarlar. O da "Mekke’ye gidiyorum" der. Komşu; "Orası çok uzak, varamadan ölürsün" deyince bizim karınca "Ölürüm" der. Ve yola çıkar. İşte hedefiniz böylesine açık ve isteğiniz böylesine kararlı olmalı, ki yola çıkabilesiniz. Ve yolunuzda karşınıza çıkan tecrübeleri anlayıp değerlendirebilesiniz. Hedefe ulaşmaktan ziyade hedefinizin olması çok önemli. Hedefiniz olduğu anda önünüzde yol belirir. Hedef yoksa gidilecek yol da yoktur.
Ve başkalarının fikri, sizi yolunuzdan çeviremeyecek kadar güçlü bir isteğiniz olmalı. Güç, korku, endişe ve şüphelerden uzaklaşmayı sağlar. Şimdi karınca hikayesinin devamına gelelim. "Karınca yola çıkar. Yolunun üzerinde mola vermiş bir kervana rastlar. Devenin heybesine tırmanır ve içindeki yiyecekleri yerken o sırada kervan yola çıkar. Kervan tekrar durduğunda heybeden iner ve bakar ki, Mekke’ye gelmiştir." Bu karıncanın hikayesi, hedefe ulaşmak için ne yapmamız gerektiğini açık seçik anlatıyor. Kendisine hedef belirleyen karınca yola çıkarken hedefe ulaşıp ulaşamayacağını düşünmüyor.
Böylece yolunun üzerinde kendisini hedefe götürecek olanlarla karşılaşıyor. Sizin için de böyle değil mi? İsteklerinizle karşılaştığınız sürpriz anları düşünün. Şayet kimsenin yolunuzdan çeviremeyeceği bir hedefiniz varsa, yola çıkmanız yeterli olacaktır. Yolun üzerindeki her şey sizi yolun sonuna yani hedefinize götürür.
Yasemin Boran
Hürriyet