Değişim insanın kendisinde başlar ve dünyaya yayılır. Kendini değiştirmeyen bir başkasını ve dünyayı değiştiremez.
Kendinizi keşfederseniz, değiştirirseniz öncelikle kendinize faydanız olur. Kendinizi keşfederseniz; çevrenize, ailenize, arkadaşlarınıza, hayatınızdaki herkese ve insanlığa bir faydanız olur. Kendini keşfetmemiş insanlar robotlara benzer ne komut verilirse sadece onu yapar.
Kendini keşfetmeyenler planlayamaz, üretemez, katkı sunamaz sadece taklit ederek bir hayat yaşamak zorunda kalırlar.
Dağ başındaki büyük bir taş düşünün, hep orda sabit bir şekilde durur, kendini keşfetmeyen, durağan bir insanında ondan farkı yoktur. İkiside ortamın içinde hayatlarını sürdürür, kendilerini değiştirmezler, başkalarını da değiştiremezler, farklılıklarını ortaya koyamazlar.
İnsan gençken her şeyi değiştirebileceğini, özgür olduğunu, sonsuz hayallerinin olduğu sanır, dünyayı değiştirmeyi hayal eder durur. Yaşı ilerledikçe hayallerinin sınırları daralır, genç yaştaki enerjisini yavaş yavaş yitirmeye başladığını görür. Yaşlandığında artık dünyayı değil sadece çevresine ailesine ne kadar faydası olabilir onun hayallerini kurmaya başlar. Ölüm gelip onu bulduğunda ise her şeyin farkına varır. Aslında kendisini değiştirseydi, çevresini, ailesini belki de dünyayı değiştirirdi değişimin kendisinde başladığının farkına maalesef geç varmıştır.
Edison önce kendisini değiştirmeseydi, Graham Bell önce kendini değiştirmeseydi, Bill Gates önce kendini değiştirmeseydi, Einstein önce kendini değiştirmeseydi, Vinton Cerf önce kendini değiştirmeseydi, daha birçok dünyayı değiştirmeyi başarmış kişiler önce kendilerini değiştirmeseydi bu gün dünya bu kadar değişemezdi.
Güç sizin içinizde saklı, önemli olan o gücü kendi içinizden keşfedip dışarıya çıkarmak, ona bir potansiyel yükleyebilmektir.
Bahanelerin işe yaramadığı, bahanelerin arkasına sığınmadığınız zaman ilerleme yolu sizin için açılmış demektir. Kendinize inanın ve asla geçmişe takılıp kalmayın. Geçmiş bugün ile gelecek arasındaki köprü görevini görür ama; işlevi sadece geçmiş yaşantılar, bilgiler, tecrübeler, deneyimlerdir. Yaşanan, yaşanmış ve bitmiş, arkanıza bakmadan hayatınıza devam edin, geleceğe odaklanın, hayallerinizin sizi götürdüğü yere doğru yola çıkın.
Sizi sizden daha iyi bilen, tanıyan yok. Sizi başkası değil, sizi siz keşfetmelisiniz. Kendinizi keşfettiğiniz zaman üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir sorununuz olmayacaktır. Hayata daha güzel, daha mutlu ve pozitif bakmaya başlarsınız.
Şöyle bir hikâye ile konumuzu daha iyi pekiştirebiliriz. Bir gün adamın biri, bir doktorun New York şehrindeki ofisine girmiş ve o anda doktorun yakasına yapışmış. Doktor şaşkın şaşkın adama bakarken adam doktora; lütfen bana yardım et sorunlarım ile başa çıkamıyorum, çok ağır geliyor buna dayanamıyorum der. Doktorda adama derki: eğer yakamı bırakırsan seni sorunsuz insanların yaşadıkları bir yere götürebilirim. Adamda doktorun yakasını bırakır ve eğer öyle bir yer varsa, oraya gitmek için her şeyimi veririm söyler. Doktor, adama sadece iki apartman ileride dediğim yer der ve adamla birlikte çıkarlar, adamda inanılmaz bir heyecan vardır. Birazdan şehrin en büyük mezarlarından birinin bulunduğu geniş demir kapısı olan yerden içeri girerler. Doktor adama döner burada yaklaşık 150.000 kişi var. Artık hiçbirinin sorunları olmadığını biliyorum der. Adam şaşırır ne diyeceğiniz bilmez başını önüne eğer ve susar.
Bu hikâye de açık bir şekilde şuna vurgu yapılmakta sorunlar gerçek yaşamın içinde olduğunuzu gösterir. Yaşadığınız her sorunu bir fırsat olarak görün, değişmek ve sorunlarınıza çözüm bulmak için cesaret gösterin, başarı yoluna kendinizden emin bir şekilde çıkın, kendinizi keşfedin, sonra çevrenizi en sonunda da dünyayı keşfedin.
Anahtar Kelimeler: EDiSON , GRAHAM BELL , BiLL GATES , Einstein , KEŞFETMEK , Kendınizi Keşfedin , Edison , Graham Bell , Bill Gates , Vinton Cerf , Keşfetmek , New York Şehri