Birçok insan genç yaştan, hatta çocukluğundan itibaren kariyer belirmekte üzerine düşen görevleri yerine getirir. “ Ben doktor olacağım, ben öğretmen olacağım, ben uzaya gideceğim” sonra büyür ve istekler değişir “ Ben mühendis olacağım, bilgisayar programcısı, sosyal medya uzmanı, müdür, CEO ve evet ben kendi yerimi açacağım diyenlerimiz ile doludur kariyer dünyası.
Peki, yeteneklerimiz ve amaçlarımız isteklerimize uygun mu? Her isteyen doktor, mühendis veya dizi, sinema oyuncusu olabiliyor mu? Hadi diyelim oldu severek mi okuyup iş hayatına giriyor?
Günümüzde bu sosyal baskı, kararsızlık, geleceğine yön verememe kaygısı gibi nedenlerden dolayı pek çok insan bugün ya sevmediği işi yapmak zorunda ya da iş bulamamaktan sıkıntı çekmektedir.
İlk önce yeteneklerimizin amacımıza uygunluğunu sorgulamamız ve bir yerden başlamamız gerekmektedir. Yeteneğimiz okuduğumuz bölüme uygun değilse aldığımız eğitimde sadece diploma olsun diye kalmaktadır. Oysa eğitim severek yapacağımız işe uygun bir eğitim olduğunda hem okul hayatımız hem de iş hayatımızda daha başarılı olabiliyoruz.
Diğer yandan aldığımız eğitim ileride girmeyi düşündüğümüz iş için, ama okul hayatından sonra o işi bulamadık! Şimdi ne yapacağım? Başka şehirlerde bu iş var ama evimi mi taşımam lazım yada ailemleyim, buradan taşınamam, ee iş de yok boşuna mı okudum şimdi ben, gibi sorular başlar. Yanlış veya doğru gitmeyen ne oldu? Okuduk eğitimimizi tamamladık ama kendimizi geliştiremedik ise tıkanırız, kendimizi geliştirmek için ise;
• Amacımızı belirlemeli,
• Yeteneklerimiz bu amaca uygun mu analiz etmeli,
• Eğitimimize uygun kişisel gelişim eğitimleri almalı,
• Kendimizin farkındalığında olmalı,
• Duruş ve yeteneklerimizi harmanlamalıyız.
Hiç eğitim almadan kariyer hayatına başlayan kişilerde ise farklı gözlemler ortaya çıkmaktadır. Her iş koluna ilgi duydukları için deneyerek yollarına devam edebiliyorlar. Ufak işlerden başlayarak belki ileride Müdür ya da uzman olabiliyorlar ya da tercih ettikleri iş kolunda kalıp iyice ustalaştıktan sonra kendi yerlerini de açabiliyorlar veya çalışma hayatlarında bütçelerine uygun işleri seçerek günü kurtarma yoluna gidebiliyorlar.
“Sevdiğim işi yapıyorum, kazanıyorum, eğitimim de bu yönde idi zaten, dilediğim her şeyi aldım, ben iyi ki bu işin eğitimini almış ve iyi ki bu işteyim” diyebiliyorsak evet doğru yerdeyiz.
Çocukluktan başlayan kariyer hayallerimiz emeklilik yaşımıza kadar bitmek bilmeyen arzular yığınıdır. Bunu severek yapmak ise başka bir haz verir bizlere. Bir de yeteneklerimiz bu kariyer doğrultusunda ise veya bu yönde gelişmişse insanın severek yaptığı iş emeklilik yaşına takılmıyor.
Anahtar Kelimeler: Elif Ocaklı , Sanat , Tiyatro , Yetenek , İş Seçimi