Eski köye yeni adet getiren yaklaşımlarla hayata geçirilen girişimler yeni ekonominin en önemli destekçisi oluyor. Girişimcilik yolculuğunda fikirleri ürüne dönüştürmek en kritik süreç. Alınan desteklerle girişimcilik hikayesinde doğru adımları atabilmek mümkün.
Herkesin aklında yeni bir iş fikri, bir yenilik düşüncesi var. Evde otururken, ofiste çalışırken veya yolda yürürken birçok kişinin yaşadığı sorunları çözecek icat fikri çıkabiliyor. Buradaki en önemli fark bu fikri hayata geçirebilmek. İşte yeni ekonominin temelleri tam da bu noktada atılıyor. Son zamanlarda sık sık duyduğumuz kavramlardan biri olan girişimcilik, sıradan bir iş yapan değil, yeni bir iş modeli doğuranlara deniliyor. Yani eski köye yeni adet getiren modellere. Örneğin, bir manav dükkanı açmaya girişimcilik denilmiyor. Ancak, akıllı telefonla araç çağırma uygulaması Uber’de olduğu gibi ulaşım sektörünü baştan aşağıya değiştiren modellere girişimcilik deniliyor. Kısacası geleneksel iş modelleri üzerinde yıkıcı etki yaratmasıyla girişimciliği anlatabiliriz. Bir girişim fikri herkesin aklına gelebiliyor. Ancak bazı fikirler ne kadar ne kadar iyi olursa olsun daha doğmadan ölüyor. Bazıları da kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor, milyon liralık hatta milyar liralık bir değere ulaşmayı başarıyor. Peki aradaki fark ne? Bir girişim fikrinin başarılı olması için baştan itibaren doğru yönlendirilmesi gerekiyor. Mentorlar, inkübasyon-kuluçka merkezleri, girişim hızlandırıcılar ve melek yatırımcılar gibi süreçler işin içine giriyor. İşte girişim fikrinizde doğru yolda ilerleyebilmeniz için alabileceğiniz destekler...
1- Önce kağıda dökün
Aklınızdaki startup fikrini hayata geçirmeniz için önce kağıda dökmeniz gerekiyor. Öncelikle ürün geliştireceğiniz alanın sorununu inceleyin. Bu sorunu çözmek için ürün tanımınızı yapın. Pazar analiziyle birlikte hedef kitlenizin kimler olduğunu belirleyin. Daha sonra işin rekabet boyutuna geçin. Geliştirdiğiniz ürünün bulunduğunuz pazardaki rakiplerini belirleyin. Bu rakiplerin güçlü ve zayıf yanlarını yazarak, geliştireceğiniz ürünün rakiplerinizden farkını ortaya koyun. Daha sonra ise pazarlama stratejisi konusunda çalışmalarınızı gerçekleştirin.
2- Hızlandırma programlarına girin
Bir girişim fikrinin en sancılı kısımlarından biri ilk çıkışı yakalaması. Bunun için birçok şirket ve kuruluş, hızlandırma (accelerator) programlarını girişimcilere sundu. Dönemler halinde açılan hızlandırma programları, girişimlerin fikirden ürüne dönüşmesindeki ilk adım olarak biliniyor. Bir hızlandırma programına giren girişimciler, burada alanlarında uzman mentorlarla bir araya geliyor. Girişimcilerin kağıda döktükleri ham fikir ilk şeklini bu merkezlerde alıyor. İlk kez girişimcilik ekosistemiyle tanışma fırsatı yakalanırken, oluşturulan çevre (network) sayesinde girişimcilik yolculuğunun ilk temelleri atılıyor. Hızlandırma programlarında girişimcilere ufak da olsa maddi destekler veriliyor. En önemlisi ise eğitimler. Pazarlama veya sunum başta olmak üzere verilen eğitimler, girişimcileri ilerleyen süreçlere hazırlıyor. Ayrıca hızlandırma programlarının merkezleri, girişimcilere ofis olarak sağlanıyor. Bu da girişimcilerin diğer girişimcilerle olan etkileşimi arttırıyor, yeni ve ortak iş modellerinin ortaya çıkmasını sağlıyor.
3- İlk yatırımınızı alın
Fikrin gerçek bir iş modeline dönüşmesi için yatırım şart. Başka bir deyişle kontağa basılan nokta da diyebiliriz. ‘Tohum’ (seed) yatırım olarak da ifade edilen bu adım, genellikle 50 bin lira ile 250 bin lira arasında değişen yatırımlarla gerçekleşiyor. İlk yatırım için ayırabileceğiniz bütçe varsa risk alarak bunu kendiniz yapabilirsiniz. Yeterli kaynağınız yoksa yatırımcıların kapısını çalmak zorundasınız. İlk prototipinizi geliştirmek için kullanacağınız bu yatırımda seçeceğiniz yatırımcı en önemli kararınız olacak. Girişiminizin bulunduğu alana yatırım yapmış bir yatırımcı seçmek, girişim fikrinin doğru şekillenmesi için çok önemli. Doğru yatırımcıyı bulacağınız ilk yerlerden biri ise katıldığınız hızlandırma programınız. Hızlandırma programınıza destek veren yatırımcılar, sizi daha yakından tanıyacağı için kendinizi anlatmanız kolay olacaktır.
4- Prototip ürününüzü çıkarın
Yatırımınızı aldıktan sonra doğru ekibi kurarak ilk prototipinize odaklanın. Geliştireceğiniz bu prototip, girişiminizin kaderini belirleyecek. Bu noktada dünyadaki en önemli stratejilerden biri ‘lean startup’ olarak öne çıkıyor. Lean startup, düşük maliyetle küçük kitleler üzerinden prototipinizi test etmenizi sağlayacak. Ayrıca ürününüzü kendi kendinize de hızlandırmak için kitlesel fonlama platformlarını da kullanabilirsiniz. Dünyadaki en popüler örneği Kickstarter. Ama Türkiye’de de kitlesel fonlama platformları bulunuyor. Turkcell’in ‘Arı Kovanı’ ve Boyner Grubu’nun ‘Buluşum’ Türkiye’deki kitlesel fonlama platformlarından. Buradan alacağınız maddi destekler, prototip modelinizin daha kontrollü olarak hayata geçmesini sağlayacaktır.
5- Melek yatırımla büyüyün
Ürün ortaya çıktıktan sonra sıra geldi büyümeye ve bilinirliği arttırmaya. Bunun için pazarlama, reklam, tanıtım bütçesinin yanı sıra ürününüz yeni sürümlerinin geliştirilmesi için yeni bir yatırıma ihtiyacınız var. Bu yatırıma melek yatırım deniliyor. Yurtdışında ise ‘A serisi’ yatırım olarak da biliniyor. 500 bin TL’den başlayan ve 5 milyon liraya kadar çıkan bu yatırımlar, Türkiye’de kurulan melek yatırımcı ağları tarafından yapılıyor. Düzenlenen sunum günlerinde (demo day) girişimcileri dinleyen melek yatırımcılar, genellikle birkaç kişiden oluşan gruplarla girişimlerin ilk büyük yatırımlarını gerçekleştiriyor. Alınan bu yatırım sonrasında girişimlerin ilk değerlemeleri yapılıyor, yönetim kurulları şekil alıyor ve girişimciler artık gerçek bir girişimcilik macerasının içine giriyor.
6- Ve daha sonrası
Melek yatırımdan sonra zorlu süreçler devam ediyor. Yatırımcıların girişiminize olan güvenini görmek için ikinci tur (B serisi) yatırım en önemlisi. İkinci tur yatırım yapmaya karar veren yatırımcılar, tüm mühendislik takımını ateşlemeye, büyümeyi sağlayacak kurumsal takımı işe almaya başlayacak demektir. Bu karar genellikle bir şirketi daha kırılgan yapar. Eğer şirketinizin gelir rakamları düşükse, süreçte birçok kritik yer varsa ve yapılan plan elde edilen düşük rakamlara rağmen yüksek bir gelir elde etme senaryosuna dayanıyorsa ikinci tur yatırım daha da zorlaşır. Bu yüzden de yatırımcıların çoğu ikinci tur yatırımı sevmez. Üçüncü tur yatırım ise artık şirketinizin, satış veya halka açılma planlarına yaklaştığınızı gösterir.
Hürriyet
Anahtar Kelimeler: Fikir , Girişim , Melek Yatırımcı