Bin Ali Yıldırımın açıklamalarından sonra, sosyal medyada da yapılan linç ile birlikte; 9 Eylülde 11 bin 500 öğretmenin açığa alınmasının ardında da büyük bölümünün terör örgütü ile ilgisi olmayan öğretmenlerin açığa alındığı ve HDP, KCK ve PKK ile direk bağlantılı öğretmenlerin ise hiçbir şekilde açığa alınmadığı ve görevlerinin başında oldukları ortaya çıktı. Bu haksızlığa ilk tepki gösteren parti olan CHP dün Tunceli’de 9 Eylülde açığa alınan 504 öğretmen ve kamu çalışanından 419'unun işine iade edilmesini sağladı. Şimdi haksız yere açığa alınan diğer illerde ki öğretmenlerin de görevlerine iade edilmesi beklenmektedir.
9 Eylül sabah birçok öğretmen hiç beklemediği bir şekilde PKK destekçisi diye açığa alındı. Nkariyer’e gerek e-mail yolu ile ulaşan, gerekse direk arayıp konu hakkında açıklama yapan onlarca öğretmen; bizim bırakın PKK ile ilişkimiz, bulunduğumuz ilde HDP binasının nerde olduğunu bile çoğumuz bilmiyoruz. Bugüne kadar bu örgütün ne faaliyetlerini nede ideolojisini asla benimsemedik hatta birçok yerde de bu ideolojiye karşı net tavır sergiledik, bunun neticesinde de terör örgütü tarafından zaman zaman tehdit edildiğimiz bile oldu. Bizi üzen de hiçbir ilgimizin olmadığı bu örgüte bizi yakın gösterip açığa almalarıdır.
Şuana kadar bize ulaşan 27 öğretmenin tamamının söylediklerine göre açığa alınmalarının tek nedeni; Savaşa Karşı Barış İçin 29 Aralık’ta Hizmet Üretmiyoruz diye çağrıda bulunan, Eğitim-sen, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) gibi sendikaların grev çağrısı sonucu bir günlük iş bırakma eyleminde bulunmalarından dolayı açığa alındıklarını dile getirmektedirler.
29 Aralık’taki bir günlük eylemden sonra illere gönderilen müfettişler bu eylemde bulunan tüm öğretmenlerden savunma istemiş ve savunma sonucunda da herhangi bir cezai durumun olmadığı da ortaya çıkmıştır. Zaten kanunen eğer ortada bir suç varsa bu savunmalardan sonra 60 gün içinde kişilere bunu iletme zorunluluğu ve gerekli yasal işlemelerinde başlatılması gerekmektedir, 10 ay geçmesine rağmen hiçbir öğretmen hakkında yasal bir suç duyurusu da açılmamış ve takipsizlik kararı verilmiştir.
İlginç olan başka bir noktada bu eylemler Türkiye’nin dört bir yanında İstanbul’dan İzmir’e Tokat’tan Ardahan’a kadar illerin büyük bölümünde olmuş; aynı eylem, aynı çağrı ve aynı sendikaların bu çağrısına uyan barışı destekleyen Türkiye genelinde ki illerde yapılan greve katılımlar da maalesef sadece doğu ve güneydoğu da ki öğretmenleri açığa alınması da başka bir çelişki ve handikaptır. İstanbul yâda İzmir’de bu eyleme katılanlar suç işlememiş mi oluyor? Sadece doğu illerine yönelik bu davranışlar bile yapılan haksızlığı ortaya koymaktadır.
En çok sorgulanması gereken noktada daha önceden KCK davalarından gözaltına alınmış ve hakkında soruşturma açılmış, 6, 7, 8 Ekim olaylarına karışmış, hendek eylemlerinin olduğu Sur, Cizre, Nusaybin gibi bölgelerde eyleme katılan ve destek veren öğretmenlerin nerdeyse hiç biri açığa alınmaması da bu haksızlığı en iyi şekilde ortaya koymaktadır.
Şimdi beklenen haksız yere açığa alınan büyük bölümünün PKK ile hiçbir ilgisi olmayan bu kişilerin bir an önce görevlerine iade edilmesidir. Nkariyer olarak bu haksızlığı takip edeceğimizi ve PKK terör örgütü ile hiçbir ilgisi olmayan bu vatanın asıl evlatları olan, geleceğimizi inşa edecek ve verdikleri eğitimlerle aydınlatacak olan bu suçsuz ve günahsız öğretmenlerin görevleri iade edilene kadar sesleri olacağımızı dile getirmek isteriz.
Anahtar Kelimeler: Açığa Alınan Öğretmenler , Eğitim-sen , Tunceli , Eğitim , Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı , Binali Yıldırım , Terörizm