G20 kapsamındaki L20 toplantısında konuşan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, "Tekstil işçisi ile maden işçisinin asgari ücreti aynı olamaz. Tehlikeli işlerde asgari ücret daha yüksek olmalı" dedi.
Global gayrisafi milli hasılanın yüzde 85'ini, global ticaretin yüzde 80'ini ve dünya nüfusunun 3'te 2'sini oluşturan üye ülkelerin temsilcilerinin katılımıyla devletlerarası ekonomik işbirliğinin en önemli forumu olan G20 için toplantılar başladı. G20 içerisindeki açılım grupları Antalya'da kendi aralarında toplanarak, mevcut sorunlarını masaya yatırıyorlar. İş dünyasını B20, sivil toplumu C20, kadınları W20, gençleri Y20 ve son olarak işçileri ve sendikaları ise L20 temsil ediyor.
Daha fazla istihdam
Bu dönem, L20 ev sahipliğini Türk - İş yapıyor. Türk-İş Başkanı ve Başkan yardımcıları son bir yıldır L20 toplantısı için hazırlık yapıyorlardı. Şubat 2015'te Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ve OECD Sendikalar İstişare Kurulu ile beraber başlattıkları çalışmalarını, G20 Maliye Bakanları toplantısıyla sürdürüp, son olarak geçtiğimiz eylül ayında toplanan Çalışma Bakanları toplantısıyla sonlandırdılar ve L20'yi beklemeye başladılar. Bu yapılan çalışmalar neticesinde L20 üyelerinin hükümetlerden talepleri listelendi.
Türk- İş Başkanı Ergün Atalay ve ekibi, L20 için iyi bir hazırlık yapmış. Türk- İş, Türkiye'deki diğer sendikal örgütlerle yaptığı görüşmeler çerçevesinde bu dönem toplantılarının gündemini "daha fazla istihdam ve adil bölüşüm" hedefi üzerinde yoğunlaştırdı. L20 toplantısına katılan diğer ülke temsilcileri de özellikle "genç işsizliğiyle mücadelede kararlılık", " istihdamı teşvik edecek makro-ekonomik politikaların sürdürülmesi" gibi başlıkları Antalya toplantılarının temel tartışma konuları olarak belirlediler.
L20 toplantısında, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Sharon Burow ve OECD TUAC Genel Sekreteri John Evans, dünya genelindeki genç işsizliği ve istihdam teşvikleri konusunda konuşurken, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Türk-İş Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Sekreteri Eyüp Alemdar, Türk-İş Mali Sekreteri Ramazan Ağar, Türkiye'deki asgari ücret tartışmasına ilişkin önerilerini dile getirdiler.
Taşeronu anlattık
Antalya toplantılarında son dönemde Türkiye'de tartışılan taşeron işçilik ve asgari ücret gibi konularda da hem Türk tarafı, hem de yabancı konuklar görüşlerini aktardı. Türk - İş taşeron işçilerine kadro verilmesi sürecinde aktif rol oynadığını yabancı konuklarına anlattı. Yol-İş Sendikası Başkanı Ramazan Ağar, mayıs ayında yaklaşık 6 bin 500 taşeron işçisini Karayolları Genel Müdürlüğü kadrolarında işe başlattıklarını L20 temsilcilerine aktarırken, bundan sonra da kadro alımları için mücadele edeceklerinin altını çizdi.
Mülteci akını zorlar
L20'de konuşan sendikacılar asgari ücretin gelişmekte olan ülkelerde tespitinde birçok zorluk olduğuna işaret ederek, özellikle hükümetlerin tek taraflı asgari ücret tespitlerinden yakındılar. Diğer yandan, gelişmiş ülkelerde yüzyılımızın en büyük mülteci göçünün yaşanmasının asgari ücretleri olumsuz etkileyeceği vurgusu ön plana çıktı. Öyle ki, Almanya adına L20'ye katılan temsilciler bu etkinin ülkelerinde şimdiden görüldüğünü vurguladılar.
5.4 milyon asgari ücretli 1300 TL'nin yolunu gözlüyor
Türk-İş, asgari ücretin 1300 TL olmasının 5 milyon 400 bin civarında asgari ücretli için çok önemli olduğunu ancak sadece bu artışla kalmayıp asgari ücretin işyerlerinin tehlike derecesine göre az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli işler için farklı düzeylerde belirlenmesini istediklerini ifade ediyor. Yani, işverenler asgari ücret artışını yüksek bulurken, Türk- İş Başkanı Ergün Atalay bu artışın da üzerinde artışları tehlike seviyesine göre isteyeceklerini söylüyor. Başkan Atalay'a göre; "Bir tekstil ya da gıda sektöründe çalışanla, madende çalışanın durumu bir olmamalı."
Vergi oranları değişmezse artışın bir anlamı olmaz
Asgari ücret tartışmaları Antalya'da devam ederken, Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak da konuyu farklı bir yönüyle değerlendiriyor. Kavlak'a göre; asgari ücret artışı ücret kademelerini ortadan kaldıracağı için işverenler işyerlerinde kıdemi dikkate alan ücret artışlarını bu yıl yapmak zorunda. Aksi takdirde, işyerinde çalışma barışının bozulma tehlikesi çok yüksek. Tekstil ve gıda gibi sektörlerde asgari ücretin 1300 TL'ye yükselmesi, 10 yıllık çalışanla yeni işe girmiş asgari ücretli arasındaki farkı ortadan kaldıracak. Yeni işe girenin ücreti eşitlenmiş olacak.
Vergi dilimleri
Çok önemli bir husus da vergi oranları. Asgari ücret almakta olan bir işçi halen net ücretinin yüzde 7.2'si oranında gelir vergisi ödüyor. Yıl içerisinde asgari ücretliler bile artan gelirleriyle bir üst vergi dilimine girdikleri için net gelirleri azalıyor. Bu nedenle, tüm işçilerin gelir vergisi kesintisinin bu oranda yapılarak net ele geçen ücret tutarında bir yükselme sağlanmalı.
Böylece, vergide ücretliler aleyhine olan adaletsizlik kısmen giderilmiş ve asgari ücret artışından dolayı ücretliler arasında oluşacak ücret daralmasına fırsat verilmemiş olacaktır. Aksi bir durumda, 1 yıllık kıdemi olan işçi ile çalışılan sektöre bağlı olarak 5-10 ve hatta 15 yıl kıdemi olan işçilerin ücreti birleşmiş olacak, aradaki ücret makası kapanacaktır.
Kaynak: Milliyet
Anahtar Kelimeler: Asgari Ücret , Ağır İşlerde Asgari Ücret Ne Kadar Olacak , Asgari Ücret Ne Zaman Artacak , Ak Parti , Ak Parti 1 Kasım Seçim vaatleri